Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hâlâ sonsuz vaktin olduğunu, zamanını boşa harcayabileceğini zannediyorsun."
Reklam
Bir de şöyle bir değerlendirmesi ya da yargısı vardı: "Böylece günümüzde kimse gördüğü şey hakkında, olan biten hakkında, aslında bildiği şey hakkında, dengesiz ve değişken olacağı, hatta bir hiç olacağı, bir bakıma var olmamış olacağı sezilen şey hakkında bilgi sahibi olmak istemiyor. Hiç kimse herhangi bir şeyi kesinlikle bilmeye razı değil, çünkü kesinlikten vebadan kaçılır gibi kaçılıyor. İşte böyle, dünyanın gidişatı bu."
Sayfa 493Kitabı okudu
Yalan yalandır ama her şeye inanılan bir zaman vardır.
Senin yarınki yüzünü, gösterdiğin yüzünün ya da taktığın maskenin ardında var olan ya da biçimlenen ve ancak benim beklemediğim bir anda göstereceğin yüzünü bugün nasıl tanımam?
Reklam
(...) bir yatağı uyanıkken paylaşmak, ketumlukla yakınlık, sırla ifşaat, saygılı suskunlukla soru_cevap, bazen kaçamak arasında keyfi bir sınır oluşturur, sanki bir başkasının bedenine kısa bir süre nüfuz etmek fiziksel engellerin yanı sıra başka engelleri de ortadan kaldırırmış gibi: biyografik ve duygusal engelleri, kuşkusuz rol yapmayı ya da temkini veya çekinmeyi; insanın bir başkasıyla sarmaştıktan sonra üstüne ya da altına yatmış, yatağa gerek duyulmadıysa ayakta ve karşısında, yüzü ya da sırtı dönük durmuş kişinin hayatını ve düşüncelerini soruşturmaya veya kendi hayatıyla düşüncelerini uzun uzadıya, laf kalabalığıyla, hatta kendini kaybederek anlatmaya kendinde hak bulması ya da bunda sakınca görmemesi saçma bir şeydir; bazı insanlar vardır ki sırf ardından sonu gelmez bir gevezeliğe girişmek için düzüşürler; sanki kucaklaşarak patent hakkı kazanmışlardır.
Kötünün iyisi. Demek ki Tupra her zaman var olmuş, kendini hemen belli eden, benim de kendi zamanımda örneklerini tanıdığım insanlardandı; her zaman o kadar çok vardır ki bunlardan. Kendilerini şöyle haklı çıkaran insanlardandı: "Öyle gerekiyordu, böylece daha büyük bir felaketten kaçındım ya da öyle olduğuna inandım; ben yapmasam aynı şeyi
tanrımı, kralımı, vatanımı, kültürümü, ırkımı, bayrağımı, efsanemi, dilimi, sınıfımı, toprağımı, onurumu, ailemi, kasamı, kesemi, çorabımı savunuyordum_Kitabı okuyor
Sen çağının adamısın Jack, çağına fazlasıyla aitsin, bu da insanın olabileceği en kötü şeydir, çünkü herkesin ıstırabı senin için de ıstırapsa işin zordur; herkes hemfikirse, aynı bakış açısını paylaşıyorsa, aynı şeyleri önemsiyorsa, sen herkesin vahim bulduğunu vahim buluyor, önemsiz bulduğunu önemsiz buluyorsan hareket alanın olmaz. Fikir birliğinde açıklık yoktur, nefes alınamaz, havasızdır, en çok paylaşılan ortak alanda bile. İnsanın daha iyi, daha rahat yaşamak için oradan dışarı çıkması gerekir. Daha gerçek yaşamak için de; doğduğu ve öleceği zaman üstüne yapışmadan; zamanın damgası kadar ezici, karartıcı bir şey olamaz. Günümüzde bireysel ölüme müthiş bir önem veriliyor, her ölen kişi için sahte bir trajedi oluşturuluyor, özellikle de şiddet içeren bir ölümse, hele hele cinayetse; ne var ki sonra matem ve kapanma kısa sürüyor; artık kimse matem kıyafeti giymiyor, bu anlamlı bir şey; ağıt yakmak konusunda vakit kaybedilmiyor, ama unutuş daha hızlı oluyor.
Reresby ölümü pek gözünde büyütmüyor olsa gerek, ölüm ona olağandışı görünmüyor; belki bu yüzden bana niçin önümüze geleni öldüremeyiz diye sormuştu; belki ölüm de ona bir tesadüf gibi geliyordur, o tesadüfü ne inkar ediyor, ne de ondan nefret ediyor; dört bir yanda işaretler, ilintiler ve bağlantılar görmeye ihtiyaç duyan aptal insanların aksine her şey için bir açıklamaya gerek duymuyor. Belki tesadüften o kadar nefret etmiyor ki, ara sıra onunla bütünleşmekten, kılıcıyla Sir Death olarak boy göstermekten, hamarat kölenin kölesi olmaktan rahatsızlık duymuyor. Kendisi de bir ara ya da uzun bir süre hödük olmuş olmalı."
hamarat köle_ ölümKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.