Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Thomas Bernhard, “Gerçeklik öyle kötüdür ki tarifi imkânsızdır, hiçbir yazar onu gerçekten olduğu haliyle tarif edemedi, korkunç olan da bu,” diyor.
Şuna inanıyorum: Doğru bir okuma biçimi edinmiş, dolayısıyla okuduklarının anlamlarını kendi başına sökebilen ve kendi yazdıklarını bütün yazınsal öğeleri soyutlayarak çözümleyebilen, eleştirebilen yazar adayı, aynı zamanda okumayla yoğun ve sürekli bir ilişki içinde yaşamayı başarabilirse, yazmayı da er geç başarır.
Reklam
Yaratma eyleminin yalnızca gerçek hayatın içine batıp çıkarak yaşandığını, dolayısıyla üstünün başının sürekli kirli olduğunu düşünmemeliyiz. Gerçek hayat, kurmaca metinler için kullanılıp atılacak bir malzemedir. Bir gereksiz fazlalık yığınıdır. İşe yarayacak olanları seçip içinden çıkarmak gerekir.
Gerçek önemli değil de politika için gerçeğin nasıl yansıtıldı önemlidir Medya çağında kimin kendinde nasıl ifade ettiği o kişinin gerçek düşüncelerinden daha öndedir Bu yüzdan kentte düşünmaye yatkın kişilikler kentte konuşmaları yönlendirme sanatı olan politikayı pek beceremezler Doğru bildiklerini söylemeye çalışırlar ama sonunda kendi
İnternetsiz geçirdiğim o yaz bir gün yavaş yavaş kitap okuyup yemek yedikten, kasabada yavaş yavaş gezindikten sonra, bazı uçak yolculuklannın ardından yaşadığımız sersemliğin zihinsel versiyo­nunu normal hayatımda yaşıyor olabilir miyim, diye düşündüm. Uçakla uzak bir zaman dilimine yolculuk yaptığınızda çok hızlı ha­reket etmiş, etrafınızdaki dünyayla senkronu kaybetmiş gibi hisse­dersiniz hani. İngiliz yazar Roben Colville'e göre "Büyük Hızlan­ma" döneminden geçiyoruz şu an; Sune gibi o da sadece teknoloji­nin değil hemen her şeyin hızlandığını öne sürüyor. Hayatımızdaki çok sayıda önemli etmenin gerçekten hızlanmakta olduğuna dair ka­nıtlar mevcut: 1950'1ere kıyasla ciddi ölçüde daha hızlı konuşuyor insantarıı ve sadece yirmi yıl içinde şehirlerdeki yürüme hızında yüzde IO'luk artış olmuş.ıı Bu hızlanma bize kutlanacak bir şey olarak sunuluyor genellikle - ilk BlackBerry'nin reklam sloganı. "Yapılmaya değerse daha hızlı yapmaya değer" idi. il Google çalışanları arasında şirketin gayrires­mi parolası da: "Hızlı olmayan hapı yutar."
Sayfa 42 - Metis Yayınları
Öykü Nasıl Yazılır-1
O Ses Sen Değilsin Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
Sayfa 6 - Emin Gürdamur:
Reklam
Virginia Woolf, genç bir yazara otuz yaşından önce yayımlamamasını önerirken, “Eğer yayımlarsanız özgürlüğünüz kısıtlanır. İnsanların fikrini önemsemeye başlarsınız. Onlar için, onlardan iyi şeyler duymak için yazmaya başlarsınız,” diyor.
Yazmaya geç başlayanların sayısı pek çoktur. Günlük hayatın çetin koşulları geç kalanların moralini de olumsuz etkiliyor. Ama bunun da iyiye yorulabilecek bir yanı var: Gecikme boyunca biriktirilenler erken yaşlardakilerden her zaman daha çoktur. Dolayısıyla edebiyat zamanı, edinilen birikimin katsayısınca gerçek zamandan eksiltir. Doğru okumalar ve seçimlerle bu süre kısalabilir. Orada kendine ait bir oda, yazarın gerçekleşmesini beklediği düşü olduğu kadar, yaratıcı yazının özünü anlatan bir metafor gibidir. Yalnızca masasında yazılan değil, kendine ait yazının dünyası da olan o oda, yazara kendinden başka hiç kimseye gereksinimi olmadığını hatırlatır. Yaratıcı yazının asıl dostunun kitaplar olduğunu...
Hemingway de yazma güçlüğünden söz eden yazar adaylarına, gidip kendilerini tavana asmalarını öneriyor, sonra da kendi elleriyle ipi kesmelerini. Böylece hiç değilse yazılacak bir ipe çekilme hikâyesi olur ellerinde, diyor.
Ölülerin sesleri sonsuza dek konuşacak benimle.
İnsanın Yazıdaki YeriKitabı okudu
325 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.