Ok ve yay, Türklerin hızlı koşan, seri manev- ra yapabilen, kısa ama çevik atlarını tamamlayan en önemli savaş aracıydı. Kendine özgü bir kompoziti vardı. Uzak mesafe için etkili değilse de yakın mesafede bir kurşun gibi işliyordu. Ok uçları düz veya çengelliydi. Bu da duruma göre yaralayıcı veya öldürücü oluyordu. Türkler at üzerinde her yöne, bilhassa geriye doğru ok atabiliyorlardı ki bu da onların yüzlerini daima düşman tarafına dönük tutuyordu. Ok uçlarına diledikleri şekli vermeyi demircilik sanatında gelişmiş olmalarına borçluydular..
Sayfa 29 - Yeditepe YayıneviKitabı okuyor
İlk öyküde Mete, Yüeçiler elinde rehin tutulan bir Hun prensi konumundayken son derece hızlı koşan atı sayesinde bu esaretten kurtulmuş ve babasının yanına geldikten sonra kağan olmanın yollarını aramaya başlamıştı. Buradaki rakipleri; üvey annesi, tahtın varisi gibi görünen üvey kardeşi ve bizzat babasıdır. Onun öyküsünde yer alan ıslık çalan okların icadı babasıyla iktidar mücadelesine girdiği döneme rastlar. Aslında bir tür işaret fişeği veya izli mermi fonksiyonu oynayan bu oklar Türkler arasında yüzyıllar boyu kullanılmış olup Osmanlılar zamanında Çavuş Oku diye anılmıştı. Öyküye göre Mete kendisine bağlı askerlerinde kuvvetli bir disiplin oluşturmak için öncelikle bu ok metaforunu kullanmıştı. Buna göre o, okunu nereye atarsa askerleri de aynı yöne ok atacaklardı. İlk olarak bir at, ikici olarak eşlerinden biri, üçüncü olarak babasının en sevdiği atı ve nihayet babası bu okların hedefi oldu. Böylece kurgusal yapıda babaya ok atıp öldürme ve tahta geçme iki temel noktayı öğretiyordu. Birincisi askerler disiplinli olursa her türlü zafere ulaşmak mümkündü. İkincisi taht için baba bile feda edilebilirdi..
Sayfa 22 - Yeditepe YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Yeryüzü Çetesinin Sonu Bir asır önce 1917 yılında Rusya'da Bolşevik Ekim devrimi olmuş peşinden bizde 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Cumhuriyet devrimi gerçekleşmişti. Rusya'da devrimi devam ettiremedi. Biz Türkler de. Her iki ülkede de devrimi engelleyen dinamik batı çetesi emperyalizmiydi. Yine Rusya batıya karşı doğu'nun tümünde devrimin öncüsü oldu. Sonrasında Türk devrimi yarım kalan Atatürk'ün devrimi gerçekleşerek tamamlanacak ve bölge huzura kavuşacak. Batı çetesi emperyalizme kendi kovuğu çok yakışacak. Tek düşü ve dişi de dökülmüş sömürgeci bir canavar olarak kendi cehenneminde ürettiği pisliğin içinde debelenip yok olacak. Ortadoğu da o terör örgütünün de sonu gelecek. Önder Karaçay
Türkler Anadolu'ya altı yüz sene evvel beş yüz çadır halkı olarak gelmişler.
Bilgi Yayınevi 1993 Sayfa: 186
Biz Türkler bütün tarihimiz boyunca özgürlük ve bağımsızlığa sembol olmuş bir ulusuz!
Sayfa 467Kitabı okudu
Ciyaklama* Sesleri Neden Çoğalıyor? Ortadoğu insanı ile Türk ulusunun kimyası asla uyuşmaz. O kültürden sömürge çıkar, Türkler de sömürü suçtur. Kendine sözde din adına siyasi müslüman kimliği giydirilmesini içine sindirmiş Melez Türkler bunu anlamıyor sorun bu kadar nettir. Zaman onları da ikna edecek zorluğu onlara yaşatacaktır. Türk İslam sentezi uşaklığı batı çetesinin bir projesi olup bunun temsilcilerinin siyasi ideolojilerinin de sonu gelmiştir. Sermaye ve siyasette bundan sonra daha çok ciyaklama sesi duyacaksınız. Canlı ölü çırpınışı olarak. Önder Karaçay * Ciyaklamak: Tiz ve rahatsız edici bir sesle ve can havliyle bağırmak demek.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.