Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnönü, Atatürk’ün daima en güvendiği adamdı. İsmet İnönü ideal hükümet şefi olmak vasfını Atatürk’ün nazarında bir an bile kaybetmemişti. Atatürk, İnönü’nün yüksek vazife duygusundan, zekâsından, hassasiyetinden, her türlü ölçünün fevkinde olan faaliyetinden bize sık sık bahsederdi. Bana kaç defa tekrar etmişti. “İnönü iş başındadır. Kendisine güveniyorum. Müsterihim” demişti. Onun bu güveni, İnönü’nün yüksek idare kabiliyetine olan derin ve sarsılmaz itimadından ileri gelmekteydi. En müşkül anlarda iş başına geçen İnönü, onun kuvvetli yardımcısı ve yapıcısı olmuştu.
Sayfa 156Kitabı okudu
Validemin ruhuna müteahhit olduğum vicdan yeminimi tekrar edeyim. Validemin mezarı önünde ve Allah’ın huzurunda ant içiyorum. “Bu kadar kan dökerek milletin istihsal ve tespit ettiği hâkimiyetin muhafaza ve müdafaası için, icap ederse validemin yanına gitmekte asla tereddüt etmeyeceğim. Hâkimiyet-i milliye uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun.”
Reklam
Mustafa Kemal
“Zavallı validem, bütün millet için ülkü olan İzmir’in mukaddes topraklarına verilmiş bulunuyor. Arkadaşlar, ölüm hilkatin en tabiî bir kanunudur. Fakat böyle olmakla beraber bazen ne hazin tecelliler arz eder. Burada yatan validem zulmün, çevrin, bütün milleti felaket uçurumuna götüren bir keyfî idarenin kurbanı olmuştur. Bunu izah ettim. Müsaade buyurursanız hayat ıstırabının biraz, birkaç noktasını arz edeyim. Abdülhamid devrindeydi, 1320 (1904) tarihinde mektepten henüz erkânıharp yüzbaşısı olarak çıkmıştım. Hayata ilk adımı atıyordum. Fakat bu hat- ve, hayata değil, zindana tesadüf etti! Hakikaten beni bir gün aldılar ve baskı yönetiminin zindanlarına koydular. Validem bundan, ancak mahpustan çıktıktan sonra haberdar olabildi. Ve derhal beni görmeye koştu. İstanbul’a geldi. Fakat orada kendisiyle ancak üç beş gün görüşmek nasip oldu. Çünkü tekrar idare-i müstebidenin hafıyeleri, casusları, cellatları ikametgâhımızı sarmış ve beni alıp götürmüşlerdi. Validem ağlayarak arkamdan takip ediyordu. Beni sürgün yerime götürecek olan vapura bindirirlerken benimle görüşmekten men edilmiş olan validem, gözyaşlarıyla Sirkeci rıhtımında elem ve kederler içinde terk edilmiş bulunuyordu. Menfada geçirdiğim seneleri anam, ıstırap ve gözyaşları içinde geçirmiştir.
Paşa Hazretleri’nin Latife Hanım’la evlenmesini İsmet Paşa da istiyordu. Esasen Paşa’nın Latife Hanım’la evlenmeye mütemayil olduğunu hissettiğimiz için bir an önce bu meselenin olup bitmesini arzu ediyorduk. Paşa evlenirse eskisi gibi her akşam içmeyecek ve daha muntazam bir hayat geçirerek sağlığı korunacak zannediyorduk. Paşa’nın Latife Hanım’la evlenmesini yalnız Fethi Bey muvafık görmüyordu. Ve sebep olarak da Latife Hanım’ın Paşa’yı idare edecek kabiliyette bir kadın olmadığını ve olamayacağını söylüyordu ki, maalesef netice itibariyle Fethi Bey’in düşüncesi ve ifadesi doğru çıkmıştır.
Mustafa Kemal, Trikopis'e
“Vicdanınıza karşı vazifenizi yaptığınıza kani iseniz müsterih olabilirsiniz. En büyük kumandanların bile esir oldukları tarihlerde yazılıdır. Mesala size Napolyon’u gösterebilirim.”
“Makamınızda gözüm yoktur. Ve o makamı kendime çok küçük görürüm. Benim düşüncem ve emelim çok büyüktür. Eğer makamınızda gözüm olsaydı şimdiye kadar çoktan orasını işgal ederdim!”
Reklam
Mustafa Kemal
Bilirsin ben askerliği her şeyinden ziyade sanatkârlığını severim.
Mustafa Kemal Bey, bir aralık orduyu gençleştirmek, kumandanlıklan aciz ellerden kurtarmak, orduya ilim ve sanat aşkını aşılamak gayesiyle gizli bir cemiyet teşkil etti. Maksadı bu cemiyetin teşkilatı vasıtasıyla fikirlerini yaymak ve bir defa bu kanaatlerini kabul ettirdikten sonra vaziyetin icabatına göre harekete geçmekti.
Atatürk'e hasret alıntısı.
Atatürk'ü gördüğün zaman yormayarak, benim tarafımdan ellerini, yüzünü hasretle öper misin?
Sayfa 125 - Alaca Yayınları / 4.Basım: Nisan 2022 / Yayına Hazırlayan: Doğu PolatKitabı okudu
Ümitsizlik içinde "Aman Allah'ım, ya Atatürk'ü kurtar, yahut benim canımı al" diye ellerimi boşluğa açıp yalvarıyorum.
Sayfa 160Kitabı okudu
419 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.