Sinemaya Başarıyla Uyarlanmış Romanlar
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası
Edebiyat Atlası
‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729) Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Bir Öykümüz Var
Bir zamanlar bu ülkenin televizyonlarında da nitelikli programlar yayınlanıyor, özellikle de çocuklara edebiyatı sevdirmek için hem de şimdiki tabirle 'prime time'da yayınlar yapılıyordu. Yıl 1975. Tek kanallı TRT yılları. Televizyon yayıncılığı rating denen o canavara teslim olmamış henüz. TRT'de Bir Öykümüz Var diye bir program izleyiciyle
Reklam
2020 Yılında Okuduklarım
2020'de 133 kitap 17 dergi ile toplamda 150 okuma hedefini tutturmuşum. Darısı 2021'in başına. Tabi sağlık ve huzurla. 1.İnsanlığın Yeme Tarihi-Tom Standage 2.Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm-  Zülfü Livaneli 3.Küçük Şeyler-Samipaşazade Sezai 4.Son Yaprak-O. Henry 5.Malte Laurids Brigge'nin Notları- Rainer Maria Rilke 6.Kurutulmuş Felsefe
Bu kadar da olmaz. Ben onlarla büyüdüm, kızım onlarla büyüdü, ihtimal torunum da onlarla birlikte büyüyecek. Maşallah hepsi ömür boyu başta kalmak üzere dünyaya gelmiş. Ben bu yaşa geldim, şöyle kendi kendini emekli eden bir başbakana, bir bakana, bir siyasi lidere rastlamadım. Zorla lider yapılan Erdal İnönü dışında. Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk'ün cumhuriyet gazetesi yazisi
"Evet, Batman kadın intiharlarının en çok olduğu kenttir. O bölgeyi çok iyi bilen, bir öğretmen dostum şöyle anlatmıştı: 'Buralarda kız çocuklarına hiç değer verilmez, babalar kız çocuklarını çocuktan saymaz, onlar okutulmazlar, mal gibi satılırlar. Mirastan onlara hiçbir pay düşmez. Herhangi bir beceri edinmeleri, yaşamlarını kendi ayakları üstünde sürdürmeleri için hiçbir yardım almazlar. Bu durumdaki genç kızların iki seçeneği vardır: Ya dağa çıkmak ya da kentlerinde görev yapan asker, bürokrat biriyle evlenerek kurtulmak. Bu nedenle pek çok genç kız umutsuzca kendini kandırır, evlilik hayalleri kurar ve ansızın bürokrat, asker bir başka bölgeye tayin olur gider. Çoğu bekâretini kaybetmiş genç kızlar için intihar, bir kurtuluş olur." --------------------- Bizim burda kadına verilen değer,hic bir yerde verilmiyor.en kısa örnekle Kürtçede kadın "Jin" demek ve aynı zamanda bunun anlamı yaşam demek.. Hayatında buraya gelmemiş bir şahsın, bizim annelerimize,ablalarımıza ve kız kardeşlerimize laf atmadan önce kendi cibiliyetine laf atsın..
Yokuşu tırmanır hayat * Sevgili dostlarım, okurlarım değil, artık sizlere böyle seslenmek istiyorum, geçenlerde sonsuzluğa uğurladığımız dostum şair Refik Durbaş, 19 Ocak 2008 Cumartesi günü Sabah gazetesindeki Rüzgâra Alfabe köşesinden bana bir mektup göndermişti. Mektubu aldığımda çok ağladım ve adeta beni arıtan bir suya girmiş gibi oldum.
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.