Koçi Bey Risalesi
TAHA AKYOL ...  rüşvet, liyakatsiz atamalar, kuralsızlık, keyfilik, israf, eğitimin yozlaşması bütün çağlarda devletleri ve toplumları bozan faktörlerdir. Koçi Bey’i bu gözle okumak gerekir. DEVLETTE BOZULMA Bu yazımda, tarihçi Zuhuri Danışman’ın “Koçi Bey Risalesi” adlı yayınından alıntılar yapacağım. Koçi Bey’e göre, bozulma Kanuni Süleyman
Ortadoğu...
Orta Doğu ülkeleri; Suriye, Irak, Katar, Kıbrıs, Ürdün, İsrail, Lübnan, İran, Filistin, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Kuveyt, Bahreyn, Yemen, Mısır, Afganistan, Pakistan, Tunus, Cezayir, Libya, Sudan, Fas'tır. Son yıllarda basında ve sosyal medya da karşımıza çıkan bir çok haberde şöyle başlıklar görmekteyiz.
Reklam
Nato Dönek ve Kalleş...
Nato dönek olmasaydı, Rusya Ukrayna’ya giremezdi. Ukrayna 2013-14'te Nato’ya başvurmuş ama alınmamış. Ey Nato! Samimiysen neyi bekledin? Birer Nato ülkesi olan ABD ve AB ülkeleri; Pkk’ya binlerce uçak - tır silah, askeri destek, techizat ve istihbarat verdi. Ey Nato sen Pkk’ya mı yoksa Türkiye’ye mi çalışıyorsun! Türk askeri senin askerin değil mi? Pkk'nın şehit ettiği hep Türk askeriydi yani Nato askeriydi… Peki Nato neredeydi? Sadece göstermelik kınamalar… O zaman tek çare: Türk Devletleri Birliği ve İslâm Birliği… Türkiye bu iki hedefe kilitlenmeli…
Anıl Çeçen
Türkiye Cumhuriyeti yirminci yüzyılın başlarında kurulmuş olan bir orta boy ulus devlet olarak dünyanın merkezi alanında bir cumhuriyet devleti olarak günümüze kadar gelebilmeyi başarmış olan başarılı bir siyasal  organizasyondur . Devletin kuruluş aşamasından önce bir yıkılış macerası yaşandığı için koskoca bir imparatorluk düzeni göz göre göre
Yayinlamasi üzerinden 104 yıl geçen Balfour Deklarasyonu sayesinde kurulan israil, halihazırda filistin topraklarının yüzde 78'ni elle geçirmiş durumdadır. Geriye kalan yüzde 22'lik kısmı bugün Gazze şeridi hariç israil'in işgali altındadır. Israil her geçen yıl yeni yasa dışı yahudi yerleşim yerleri inşa ederek yada mevcut yerleşim yerlerini genişleterek Batı şeriadaki işgalini sürdürmektedir. Balfour deklarasyonu öncesi nüfus dağılımı ile bugün ku nüfus dağılımlarına bakarak bir millettin yurdundan nasıl koparıldığını gözler önüne sermektedir. 1917 de balfour deklarasyonun yayınladığı tarihte filistinde yaşayan yahudi nüfusu 60 bin civarında iken bugün 6.5 milyonu geçmiştir. Arada geçen zaman zarfında yahudi nüfusu 100 kattan fazla artarken müslüman nüfusu 10 kat bile artmamıştır. Bu da şunu gösteriyor ki israil kurulduğu günden bu yana filistindeki ınsanlari öldürerek veya göçe zorlayarak bölgedeki müslümanları mülteci konumuna düşürmüştür. Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek ayırmadan zülm etmekte ve müslümanlar için kutsal olan yerleşim yerlerine saldırmaktadır. Peki israil bunlar yaparken islam devletleri, birleşmiş milletler ve islam konferansına üye ülkeler ne yaptılar? Islam ülkeleri başta olmak üzere diğer kuruluşlar yapılan bu zülme sadece kınamakla yetindiler. Necmettin Erbakan'in da dediği gibi; 8 milyonluk israil için 1.5 milyarlık İslam Alemi Ebabil kuşlarını bekliyorsa; Ebabiler gelse israli değil İslam alemini taşlar... #Mescidi#Aksa#Islam#Aleminin#Kirmizi#çizgisi#
Michio Kaku
1500 yılında dünyayı ziyaret eden ve bütün büyük uygarlıkları gören mars gezegeninden bir yabancı olsaydınız, en sonunda hangisinin dünyaya hükmedeceğini düşünürdünüz? Bu sorunun cevabı kolay olurdu: Avrupalı olmayan herhangi bir uygarlık. Doğuda, varlığını binlerce yıldır devam ettiren büyük Çin uygarlığını görürdünüz. Çinlilerin öncülük ettiği
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.