Pyungsan Tepeleri'nde Yi Chahyun'u Düşünmek
Gri dağlar akşam gökyüzüne karşı yükseliyor. Nehir batıya doğru akıyor. Atan kalbimle peşine düşüyorum, Bu dik yolda onun attığı her adımı izliyorum. İşte, Pyungsan Tepeleri'nde üstat yaşadı, Tek başına kendisine yiyecek sağlayan tarlayı sürerek. Böyle bir bilgeyi hayal ederken çağlar soluyor. O yükselen ayın tüm gökyüzünü doldurması gibi Onun büyük ruhu da her zaman parlak kalır Ve sadece bulutları arayan dağ zirveleriyle Sonsuza kadar bir olur. Onu sevdiler. Hâlâ onun büyük düşüncesini yankılıyorlar, Hâlâ onun ruhunun sınırsız huzurunu koruyorlar. Onların sessizliği onun bildiği görkemdi. Onun için dünyamızın çekişmeli ihtişamı Gözler önündeki bir örümcek ağı kadar önemsizdi.
GELMİŞLER İŞTE
Yol gider mi? Uzun, stresli ve gerilim... Ufuklara dalıp geçer mi? Yaman olmuş. Bulutlar neyi izler oralarda? Yeryüzünde telaş içinde. Kim ne anlar bundan? Anladım vallaha...
Reklam
Elbette umutsuzluğa düşerim bazen Elbette umutluyum her zaman Neden yazılır bir şiir Neden okunur bunca yazı Çünkü nasıl aşılabilir başkaca İnsanın karmaşıklığı.
geçiyor zaman günler, deli atlar gibi koşuyor. her bir anı kırbaç olmuş anımsadıkça vurup, acıtıyor.
Hissettiklerim +4
NASIL TAŞINACAĞIZ? İnsan yeryüzünü işgal ediyor diye şikayet ederler. Ama kimse insanın insanı işgal ettiğini söylemez. Bir darbenin insanın içinde gerçekleştiğini bir devrimin insan içinde yapıldığını söylemez. Neden mi? Çünkü bu darbe duygularımıza yapılan bir eylemdir. Ancak bunu hissetmeyen veya yaşamayan insanlar bu durumu
cinnet geçirmek üzereyim
Bu platformda birkaç gündür sık sık Heraklitos, Thales, Parmenides ve spesifik olarak Aristotles ve Platon incelemeleri görüyorum. Hatta bunlara incelemeden ziyade, altı boş ve kaynaktan yoksun eleştiriler de diyebilirim. Açık konuşmak gerekirse insanların fikirlerini özgürce ifade edebilmesi iyi, hoş ancak bu kadar kafasız olabildiklerini görmek
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.