“ Akreple Yelkovan ”
Geçmişin hatırına, akreple yelkovan geri döner mi? (Sahnede ki bankta oturan Aslı, cep telefonuyla oynayıp saçma sapan fotoğraflar çekmektedir. Sağ taraftan sahneye giren Alp, Aslıyı görür. Göz göze geldiklerinde fonda bir aşk şarkısı başlar, ardından ışık loş hale gelir. Sahne normale döndüğünde Alp tereddüt eder ama sonra Aslının yanına
Her insanın kıymeti iyiliği kadardır. Gökyüzüne yerden toz kalkar ama yeryüzüne gökten yağmur yağar. Her kap içinde olanı sızdırır. İyiler kendileri için değil, başkaları için vardır. Bilge biri: “Allah’ım” diyordu. “Sen kötüleri esirge! İyileri zaten esirgemişsin, çünkü onları iyi yaratmışsın.” İyilikte geciken, bugün yarın diyen, aza çoğa
Reklam
Dost bî-pervâ felek bî-rahm devrân bî-sükûn Derd çoh hem-derd yoh düşmen kavî tâli’ zebûn * Sâye-i ümmîd zâ’il âfitâb-ı şevk germ Rütbe-i idbâr ‘âlî pâye-i tedbîr dûn * Akl dûn-himmet sadâ-yı tâ'ne yer yerden bülend Baht kem-şefkat belâ-yı ‘ışk gün günden füzûn * Men garîb ü râh-ı mülk-i vasl pür-teşvîş ü mekr Men harîf-i sâde-levh ü
Kemalettin Kamu
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum, Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum. Bekçileri gibiyiz, ebenced buraların, Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi, Her gün aynı pınardan, doldurup testimizi Kırlara açılırız çıngıraklarımızla. Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni, Kuzular bize söyler
ÇİLE Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde... Pencereye koştum: Kızıl kıyamet! Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
315 öğeden 661 ile 315 arasındakiler gösteriliyor.