Aristophanes - "Kuşlar" komedisi
Anladılar ki kentler tasasız yerler değildir
Günaydınlar Efendim....!
"Bir yengece, doğru yürümesini asIa öğretemezsiniz."
~Aristophanes
Kahveniz hazır mı? Güne bu güzel söz ile başlayalım.. Herkesin bildiği bir şeyler var ama geliştirme eğilimi olmadığın da tamamen bir çöp oluyor. Bilgi gelişmedikçe hiç bir işe yaramaz.
Burada ki herkes bir amaç için vardır. Rahatsızlık vermediği sürece bu beni ilgilendiren bir husus değil lakin; amacı insanları kışkırtmak olan insanlara da her zaman cevabımız vardır.
Bu ve benzeri insanlarla karşılaşmamanız dileğimdir. Birde sizi kışkırtıp şikayet etmek için bekleyen bir zumre var ki bunların tanımı ise SIRTLAN veya AKBABA olur sanırım.
Bugün de bu husus üzerine durup bir şeyler paylaşırız dedik..
Kahveniz ve çayınız eksik olmasın..!
Günün şarkısını iliştirelim sıraya hemen;
youtu.be/yp_QkUVZGPc
Bol kitap okumalı ve paylaşımlı bir gün olması dileği ile..
Sağlıcakla kalın...!
Menekşe (Violet)
Menekşeler Atina'nın sembolüydü, Napoleon'un favori çiçeklerindendir ayrıca benimde. Oyun yazarı Aristophanes Atina'nın efsanevi kurucusu "İyon" ile bağlaştırıldığı için Atina'yı "Menekşe Taçlı Şehir" olarak ilan etti aslında İon'un Yunanca Menekşe anlamına gelmesinden dolayı da kaynaklanıyor ve İon su perilerinin yanına gittiğinde su perileri ona menekşe armağan etmişlerdi bu olayında büyük bir rolü var. Farklı inanışlara görede kadınlar için iyi şans hediyesidir ki Venüs menekşelerle aşk iksirleri de yapıyordu. Üstelik tevazuyu sembolize etmekte.
Arkadaş Zekai Özger
Merhaba Canım
ben az konuşan çok yorulan biriyim
şarabı helvayla içmeyi severim
hiç namaz kılmadım şimdiye kadar
annemi ve allahı da çok severim
annem de allahı çok sever
biz bütün aile zaten biraz
Alain De Botton- aşk üzerine
Aşık olunan bir kişiyle henüz bir samimiyet kurmadan önce bile, onu tanıyormuşuz gibi tuhaf bir duyguya kapılabiliriz. Onunla daha önce bir yerde, bir başka yaşamımızda belki rüyalarımızda tanışmısızdır sanki. Platon'un Şölen'inde Aristofanes, bu aşinalık ilişkin aşık olduğumuz bir zamanlar yapışık olupta sonra yitirdiğimiz "öteki yarımız" olduğu iddiasını ortaya atar. Başlangıçta bütün insanlar çift sırtlı, çift böğürlü, dört elli,dört bacaklı ve aynı zamanda zıt taraflara bakan iki suratlı, çift cinyetli canlılarmış. Bu cinsiyetliler öyle güçlü, öyle onurluymuşlarki Zeus onları ikiye ayırmak zorunda kalmış erkek ve dişi olmak üzere. İşte o gün bugündür her erkek ve kadın, öteki yarısıyla birleşebilmek için çabalayıp duruyor demekki..