BAYRAM KELİMESİ ÜZERİNE En eski yazılı kaynaklarımız olan Göktürk ve Uygur metinlerinde “bayram” mefhumunu ifade eden Türkçe bir kelime bu güne kadar tespit edilememiştir. Bayram mefhumunu karşılamak üzere Sanskritçe, Sogdça > Farsça, Arapça gibi dillerden Türkçeye giren kelimeler de Türk dilinin kuralları içerisinde yoğurularak
Kalbini yarıp baktın mı?
Hz. Peygamber'in köle iken yanına aldığı ve hürriyetine kavuşturduğu Zeyd bin Harise'nin oğlu Usame bin Zeyd, Hz. Peygamber'in (sav) en sevdiği kişiler arasındadır. Öyle ki, Hz. Hasan'ı bir dizine, Hz. Usame'yi bir dizine oturtur ve "Allah'ım, bunlara rahmet et, çünkü ben bunlara karşı çok şefkatli ve merhametliyim." derdi. Bir sefer sırasında, bir adamı yakalarlar ve adam "Lailahe İllallah" deyiverir. Fakat, Hz. Usame adamı öldürür. Döndüklerinde olayı Allah Resulü'ne (sav) anlatırlar. Allah Resulü bu duruma çok hiddetlenir ve "Kıyamet gününde o adamın söylediği sözün kıymet ve büyüklüğünden ötürü sana kim yardımcı olacak." der. Hz. Usame, "Ey Allah'ın Resulü, o adam bunu ölümden korktuğu için söyledi." deyince, Resulullah (sav) hiddetle, "Kalbini yarıp baktın mı ki, bunu başka bir sebepten söylediğini bildin." der. Bu sözü o kadar çok tekrar eder ki, Hz Usame, "Keşke müslümanlığa o günden sonra girmiş olsaydım." diyerek, büyük pişmanlığını dile getirir. İnsanların imanını ölçme yetkisi varmış gibi, cennet ve cehennemin anahtarı elindeymiş gibi davranan ve kendini cenneti garantilemişçesine, başkalarını cehennem gayyasına yuvarlanan bir taş misali gören ve bunu rahatlıkla her platformda yayan arkadaşlara sesleniyorum; İNSANLARIN KALBİNİ YARIP BAKTINIZ MI?
Reklam
"Mehmed Akif Ersoy Okuma Etkinliği" (26.05.2020 - 15.07.2020)
Merhabalar, öncelikle herkesin Ramazan Bayramı’nı kutlarım. Rabbim daha nice bayramlara ve Ramazanlara hayırlısıyla kavuşmayı ve hakkıyla istifade edebilmeyi nasip etsin inşallah. Fark eden okurlar olmuştur belki, bir süredir Mehmed Akif üzerine okumalar yapıyorum. Bu süreç bilinçli bir program dahilinde de olmadı. İsmet Özel “Kitaplar insanı
1950-2020 işte bu bizim hikayemiz...
VE BİZİM HİKÂYEMİZ. 50'li yıllarda Demokrat Parti'yle Hayata gözlerini açanlar. Tahta beşiklerde ninnilerle uyuyup, 60 ihtilâlinin ayak sesleriyle uyananlar. Çocukluğunu bu kargaşayla geçirip, 68 'de 18 yaşın heyecanıyla ,68 kuşağının çilesini çekenler. Bu hikâye hepimizin bilenler bilir… Bizim o yıllarda çocukluğumuz hep sıkıntılarla
Bizim ilim/irfan geleneğimizde asıl olan, “kitap” değil, “rehber/mürşid/hoca”dır. Bu tespit, yalnızca pratik yönü ağır basan ve muhakkak bir “fem-i muhsin”den alınması gereken “Tecvîd ve Kırâât” gibi ilimler için değil, teorik ilimlerin bütünü için de geçerlidir. Tasavvuf için de durum farklı değildir. Aslında bir “hâl”den ibaret olması gereken
Mehmet Fatih Kaya Hocadan Mühim ve Enfes Bir Yazı Bizim ilim/irfan geleneğimizde asıl olan, “kitap” değil, “rehber/mürşid/hoca”dır. Bu tespit, yalnızca pratik yönü ağır basan ve muhakkak bir “fem-i muhsin”den alınması gereken “Tecvîd ve Kırâât” gibi ilimler için değil, teorik ilimlerin bütünü için de geçerlidir. Tasavvuf için de durum
Reklam
118 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.