HABERİN OLA
Bi hallerdeyim, başka başka diyarlarda, Avareyim, divane sokak ortasında. Neredeyim, ben kimim, bihaberim, Nerdesin, sen kimsin, bihaberim. Hani diyorum, karşılaşsak ya? Vuslat vakti gelmedi mi daha?
Benden Şeyler #3
Bir şeyler konuşmak istiyorum. Mesela... gökyüzü neden mavi, Başka renk nasıl olurdu? Kaktüsler neden dikenli? -Amiyâne tabirle -çakma sarışınların neden hep saç dipleri akmış oluyor? İnsan neden annesinin saçlarına hep dokunmak istiyor? Sevgiler neden hep üstünkörü, zarar verircesine yaşanıyor? Naif bir şekilde sevemez mi insan, sevilemez mi? Neden insanlar değer gördüğünde daha da uzaklaşır? Kötü davranınca yamacında mı dolanır? Baklavayı seven neden bu kadar çok insan var? Kahverenginin güzel bir göz rengi olduğunu kim söyleyecek sahiplerine? Kitap okumanın birçok şeyden daha çok işe yaradığını nasıl kanıtlayacak, kitaplarda nefes alıp verenler? En çok neyi özlüyor insanoğlu? Eskiyi mi, sevdiğini mi, küçükken gizli sırlarını anlattığı peluş oyuncağını mı, merhum babaannesini mi? Ve geceleri neden hep çok düşündürücü oluyor ve neden hep yalnız, bir o kadar da huzurlu hissettiriyor? Kaç soru var aklımda. Hep böyle aptalca bir o kadar da güzel olan binlerce soru ama üşeniyorum hepsine cevap aramaya. Bazen kendiliğinden buluyorum cevaplarını ama doğru değil diye inkar ediyorum bu cevapları. Kabul etsem mutlu olacağım biliyorum ama bundan sanırım istememen. Mutlu olmak...insanı sarhoş eden bir duygu ve ben hep ayık olmak istiyorum. Hep mutsuz olma pahasına, ayık kalmak.
Reklam
HAN DUVARLARI -Osmanzade Hamdi Bey'e- Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya. İlk sevgiye
Lacivert gece, kırık bina, Galatasaray, şükrü ve kitaplar
Akşam oluyor, açık balkon kapısından odaya giren soğuk hava kollarıma çarpıyor. Hoşuma gitti bu durum. Sanki soğuk havaya kafa tutmuşum. Esersen es bak üşümüyorum işte. Bu aralar kafa tuttuğum olaylar artıyor. Yaşama inat ediyorum sanki. Hayır böyle yasanilmaz bak böyle de yapabilirim. Kadere karşı gelmek gibi... Ben istedim bunları oysa ki. Ama
Onlar
Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, câhil, hakîm ve
Aynı karanlık da örtse üstümüzü, herkes kendi gecesinde izler başka bir gökyüzü... Novalis
Reklam
Hayatının dip noktasında olanların aydınlığa çıkması niyetiyle...
Hayat, benim için en hayırlı ve en mutlu olan hâle dönüşüyor. Bu yeni ve harika sürprizlerle dolu yıldız günlerim için teşekkür ederim. Ruhumdaki, zihnimdeki ve bedenimdeki her şey kalıcı bir şekilde pozitife dönüşüyor. Bunu sevgiyle kabul ediyorum. Uyandığım her günde, bir öncekinden daha mutlu ve daha enerjik oluyorum. İçimdeki iyilik ve
Yaprağın turunacağı bir dalı, Bulutların savrulacağı gökyüzü, Dalgaların coşacağı bir denizi var. Kainat bu denli birbirine vurulmuşken, Benim senden başka gidecek ne yolum var, nede umudum.
BİRAZ OLSUN YAVAŞLA!!! Fark ettiniz mi bilmiyorum ama hayatı o kadar hızlı yaşamaya başladık ki…. Belki de buna zorlanıyoruz farkında olmadan. Bazı durumlarda zamandan tasarruf için yapılabilir ki hepimiz de yapıyoruzdur ancak genel anlamda hayatımızın her alanına sirayet etmeye başladı. Bu da bir defa gelip geçeceğimiz şu hayattan tat
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.