Acelem yok. Bu defa kaçıp gitmene gerek yok. Çekingen biri olduğunu biliyorum. Ama bu defa her şey iyi olacak. Burada kuzeyden gelen bir rüzgar var. Ve bu sevginin bu dersi aldığını söylüyor. Buraya gel.. Buraya gel.. (Kath Bloom - Come Here) youtube.com/watch?v=203Xine...
A Vagabond Song
There is something in the autumn that is native to my blood— Touch of manner, hint of mood; And my heart is like a rhyme, With the yellow and the purple and the crimson keeping time. The scarlet of the maples can shake me like a cry Of bugles going by. And my lonely spirit thrills To see the frosty asters like a smoke upon the hills. There is
Reklam
Bazı romanlarda kitabın ana karakterinin hemen arka planında bulunan, kurgunun gidişatını kökten etkileyen karakterler bulunur. Bu karakterler gidişatı etkiledikleri gibi ana karakterin dönüşümüne de araç olurlar. Metinde anlatıcı olsalar bile bahsettikleri ikinci planda gibi görünür ama esasen kurmacanın içinde en etkin faktörlerden biridirler. Bu videomda sahnenin arkasında olan Dünya ve Türk edebiyatından sekiz roman karakterini inceledim. Oscar Wilde'ın
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in Portresi
romanından Lord Henry, James Joyce'un
Ulysses
Ulysses
romanından Molly Bloom, William Faulkner'ın
Ses ve Öfke
Ses ve Öfke
romanından Maury/Benjamin/Benjy ve Chuck Palahniuk'un
Dövüş Kulübü
Dövüş Kulübü
romanından Tyler Durden ile Ahmet Hamdi Tanpınar'ın
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
romanından Halit Ayarcı, Oğuz Atay'ın
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
romanından Selim Işık, Yusuf Atılgan'ın
Anayurt Oteli
Anayurt Oteli
romanından Gecikmeli Ankara Treniyle Gelen Kadın ve Orhan Pamuk'un
Kara Kitap
Kara Kitap
romanından Celal Salik karakterlerini inceledim. Bu karakterleri detaylıca incelediğim videoyu izlemek için: youtu.be/AjJFOtiVa-k
Neden herkes Bloom'dan nefret ediyor ya ? Tamam biraz ilgi manyağı olabilir ama sonuçta ejderha ateşi perisi yanii
BOOKS OF BLOOD
her insan bitmek istemeyen bir hikaye olmak ister. ve bu istenç ölümsüzlük tınısıyla ya da yaşamın tutuklu yanıyla temalandırılır. ama her insan beden olarak ölse dahi fikirleriyle ya da yapıtlarıyla yaşamaya, ölümsüzlüğüne devam eder. belki de yaşama güdümüzü ve dürtümüzü bu açının sunmuş olduğu fraksiyona tabi ettiğimizde sonsuzluk dediğimiz
Winx 3.sezon çok, çok ama çok güzel Stella aşkım 4 bölümdür ön planda bütün sezon böyle devam ederse gözlerimden kalpler çıkar ama... Brandon bir olgunlaşmış dünyanın en tatlı aşığı olmuş, Bloom'la dostlukları da öyle ve okula yeni periler gelmiş hepsi birbirinden şirin olay örgüsü bir tık daha özenli hale gelmiş yani magix dönüşümleri falan olağanüstü. Trix cadıların bir sesi çıkmıyor aslında her bölüm onlarla uğraşma üzerinden gitmemesi, başka şeyler de olması hoşuma gitti ama onları da özlemedim değil. Layla'nın toksikliği bile gözüme tatlı gelmeye başladı galiba benim favorim 3.sezon olacak ^^ tabii ki çizgifilminden bahsediyorum
Reklam
65 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.