Hüzünlü Emekliliğin Mutlu Sonu
Kitap girişinden… Baharın gelişiyle masmavi gökyüzü canlanırken, rengârenk bitki örtülerinin arasında gezinmeye başlayan kelebekler rüzgârla süzülüyordu. İnci gibi parlak pullarıyla doğanın canlı renkleri arasında hareket ediyor, kır çiçeklerinden tadımlık nektar yudumluyorlardı. Doğanın zarafeti ve nazikliği her haliyle kendini
ÜSTÜME VARMA İSTANBUL
Sana geldim, içim ümitlerle dolu Beni sarhoş etme İstanbul, ne olur Bir gün ben de eririrm caddelerinde Çürür kemiklerim adım unutulur Yine sen kalırsın dipdiri, sımsıcak Göğün bulutların, denizlerin kalır Oynama İstanbul, benimle oynama Bir gün öldürür beni bu dert, bu kahır Ezilmiş ellerimin arasında başım Bu yeryüzünde başka çarem kalmamış İşte gelip kapılarına dayanmışım Karşında yıkılmış bir duvar gibiyim Beni sarhoş etme, başım dönüyor Üstüme varma İstanbul, kederliyim. -
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Reklam
Mümkünü olmayan hayallerim gibi bulutların arasında uçmak istiyorum.
Marla’nın özgürleşen ruhu
Bulutların arasından ucup Kuş mu olsam? Yosunların arasında süzülüp Balık mı olsam? Denizin yüzeyinde doğru yüzüp Güneşi mi izlesem Güneşlensem güneşlensem
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
Senin gökyüzünde, benim yerim yoktu. Bulutların arasında kaybolup gittiğimde, yüreğimdeki fırtınalarla baş başa kaldım.
949 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.