Ani kalsın :)
Demin ablamla konuşurken bana şu güzel cümleyi yazdı "Kardelen gibi buzlar arasında saklısın"
-DECCAL-
_İnsan kendi karakterine bakarak Tanrı'yı yaratmıştır. Üstün gördüğü özellikleri Tanrı'da görmek hoşuna gider. İğrenç özelliklerini de Şeytan'a yüklemiştir. _Bir tanrıbilimcinin, dincinin doğru diye duyduğu, yanlış olmak zorundadır: bu bir doğruluk ölçütü neredeyse. Savaş açtığım bu tanrıbilimci içgüdüsüdür: her yerde buldum onun
Reklam
Dürüst olalım. Hiberborlularız biz, -pekala biliriz ne denli kopuk yaşadığımızı. "Ne karadan ne de denizden bulabilirsin Hiperborlulara giden yolu" : Bunu daha Pindaros bilip söylemişti bizim için. Kuzeyin ötesinde, buzun, ölümün ötesinde - bizim yaşamımız, bizim mutluluğumuz ... Mutluluğu keşfettik biz,yolu biliyorduk artık,binlerce yılın labirentinden çıkışı bulduk. Başka kim bulabilirdi ki bu çıkışı ? - Modern insan mı ?- " Ne ettiğimi bilmiyorum; ne ettiğini bilmeyen herşeyim ben " diye iç geçirir modern insan...Bu modernlikti hasta eden - tembel barışlar,korkak tavizler,modern Evet ve Hayır'ın bütün erdemi kirliliğiydi.Herşeyi kavradığından dolayı herşeyi bağışlayan bu hoşgörü,bu manda-yüreklilik,bizim için scirocco'dur. Çağdaş erdemler ile öteki güney yelleri arasında yaşamaktansa buzlar içinde yaşamak yeğdir!...Yeterince yürekliydik,ne kendimizi ne başkalarını esirgedik: Ama, uzun süre,yürekliliğimizi nereye yönelteceğimizi bilemedik.Karamsarlaştık,durgunlaştık;bize yazgıcı dediler.Bizim yazgımız -doluluktu,gerilimdi,güçlerin birikimiydi.Şimşeğe,eyleme açtık.Zayıfların mutluluğundan boyun eğişten uzak,göğümüz sağanakla yaşardık.Doğamız bulutlanıyor,hiç yolumuz olmadığı için kararıyordu.Mutluluk formülü: Bir Evet,Bir Hayır,düz bir çizgi,bir hedef ...
Mekânın Ruhu vardır, Eşyanın Dili
Eski evlerde hayat sıfırdan başlamaz, çocuklar gelenek ve kültür birikiminin üzerine doğarlar. Hayata, bu birikim üzerinden başlayıp devam ederler. Eski evler yaşlı insanlara benzer, çatısı altında birçok hatıra biriktirirler. Kızları gelin olup el kapısına gitmiş, oğulları gurbete çıkmış ebeveynler gibi öksüz ve hüzün doludurlar. Yine de
Ne?
Yıldız Ramazanoğlu "Herkesin gönlünde uzun bir kış gömülü." Edebiyat Ortamı -84. Sayı, Edebiyat Ortamı Herkesi bilmemde, Bende yaz desen yaz değil kış desen kış değil. ilk baharla, sonbahar arasında bişey. sanki bir çöl, gece yarısı don tutar tüm kumlar. sanki kutuplar, bir küresel ısınmaya mahkum eriyen buzlar... M.Z
Sahibini Arayan Mektuplar
youtu.be/6QArpERG1zs İKİNCİ MEKTUP Aramak... Ömür boyunca aramak... Yanlız seni aramak... Paslı teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, ağaç diplerinde, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu şehirde değilsin. Ne çıkar? Seni arıyorum ya. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.