Müslüman olan eski papaz şöyle demiştir: “Bu sûre’de(tebbet suresi) muhteşem bir incelik ve mucize gördüm” Ne olduğunu soranlara ise şöyle açıklar: “Tebbet sûresi yaşayan bir insan hakkında nazîl oldu. Yani Ebû Lehep hakkında nazîl oldu. Ebû Lehep bu sûre indikten sonra tam 8 sene daha yaşadı. Bu sûre onun ve karısının cehennemlik olduğunu bildiriyordu. Yani Ebû Lehep yalandan bile iman etse bu sûre geçersiz kalacaktı. Çünkü Ebû Lehep iman etmiş olacaktı. Ama Ebû Lehep bu sûre inmesine rağmen ve tam 8 sene yaşamasına rağmen inkârında direndi ve karısıyla birlikte zulmüne devam etti. İncelik ve mucize burada. Yani iman ederek bu sûreyi geçersiz kılabilirdi. Ama Allah onun iman etmeyeceğini biliyordu. İşte bu sûrede muhteşem bir mucize vardır. Bu da demektir ki Allah(Celle Celaluhu) geçmiş ve gelecek ile ilgili herşeyi eksiksiz bilmektedir. Ben bu yüzden Müslüman oluyorum.”
Yaşam, İnsan, Ölüm
“Bir amaca bağlı olmayan ruh kaybolmaya mahkumdur. Çünkü her yerde olmak hiçbir yerde olmamakla eşdeğerdir.” İnsan, insandır. İnsanlığını bilir ve onunla yaşar. Hata yapar, yanlış karar alır ama onunla yaşar. Kendi hayatını cehenneme çevirir, orada yaşar. Yaşayamazsa intihar eder ve cehennemlik olur. Öylesine bir paradoksa sokarız kendimizi, bundan zevk alırız ve bu şekilde insan oluruz, büyürüz, öğreniriz. Büyüyünce, öğrenince ne yapar insan? Sorgular. Sorgular öğrenmeyi, insanı, nedenini, amacını… Amaçsızlığı, nedensizliği öğrenir. Bir bakış atar geçmişe, kaybına, kendisine ve en önemlisi “o insana”. Üzülür. Üzüntüsünden emin olamaz belki ama üzülür anlamanın vermiş olduğu hazla. İnsan mutsuzdur. İnsan, insandır. İnsan, insanlığını bilir ve onunla ölür.
Reklam
Cehennemlik işler..
“Söz gezdiren / laf taşıyan kimse cennete giremez.” (Buharî, Edeb, 50; Müslim, iman, 169-170) Suizan etmeyin! Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi çekiştirmeyin, kardeş gibi birbirinizi sevin! [Müslim]
RASULULLAH'IN ANNE - BABASI MÜSLÜMAN MIYDI ?
Ehli tasavvuf'un her zamanki gibi kaynaksız delilsiz inançlarından biri de Rasûlullah ﷺ'in anne ve babasınını Allah (c.c.) kabirden diriltip çıkartıp Rasûlullah ﷺ'e iman ettirdikten sonra tekrar kabire yatıp öldüğü inancıdır. Tabi bunların her zamanki menşei olan Şia'ya göz attığımızda hiç de şaşırmıyoruz. Çünkü Şia inancında
Kitabın sonunu açıklıyorum. Sizin deyiminizle “spoiler” içerir. Jack London’ın Martin Eden adlı kitabı beni en çok etkileyen kitaptır. Yazılarından başlarda hiç para kazanamamıştır. Çok fakirlik çekmiştir. Bir kişi bile yemek ısmarlamamıştır. Zengin olduğunda ise çok kişi yemek ısmarlamak istemiştir. O bu duruma şaşkındır. “Fakirken kimse yemek ısmarlamadı fakat şimdi param var yine de yemek ısmarlamak istiyorlar.” demiştir. Bu dünyanın adaletsiz olduğunu anlamış zengin olduğu halde intihar etmiştir. Buna benzer bir durumu ben işsizken çok yaşadım. Fakat işe girdiğimde hemen yemek ısmarlamak istemişlerdir. Ben intihar etmedim fakat bu intihar etmeyeceğim anlamına gelmez. Şimdi bazı çığartkanlar diyecekler ki “İntihar edersen cehennemlik olursun.” Kuran’da “İntihar eden cehennemliktir.” yazmaz. Fakat şu yazar “ Aç kalacaksınız diye çocuklarınıza ve kendi canınıza kıymayınız. Rızkınızı veren biziz.” Bu psikolojiyi yaşamamış insanlar anlamazlar. İntihar eden ya da teşebbüste bulunan insanların sıkıntılarını bilmediğiniz için onlar hakkında yorum yapmayınız. Cennetlik ya da cehennemlik olma meselesi değildir. Mesele adaletsizliktir. Hem bu soruyu da sormak gerekir:”Bu dünyada adaletli olmayan Tanrı, ahirette nasıl adaletli olabilir?”
Yıllarca hep Allah’tan korkuyoruz bahanesiyle cehennem ile korkuttular. Halbuki cehennemden korkmak Allah’tan korkmak değildi. Çünkü en nihayetinde yine cehennemden korkmak; “yaratılan” bir şey den korkmaktı! Cennette yaratıktı, insan da… Ancak yaratılmışların en şereflisi (Eşref-i Mahlukat) “insan”dır buyruluyor. O zaman biz yaratılmış hiçbir
Reklam
479 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.