Bir insan düşün… Yokluk karanlıklarından alınıp şu korkulu dünya meydanına atılıyor. Bir de bakıyor ki, her taraftan hastalıklar, belalar, acılar saldırmakta… Yardım almak için yeryüzündeki varlıklara bakıyor önce. Tam bir ilgisizlikle karşılaşıyor. Onlar onu tanımıyor. Ona acımıyor, yardım etmiyorlar. Başını kaldırıp gökyüzüne bakıyor, Oradan
"Dua etmeyi ve boşuna göğsüne yumruk atmayı bırak! Yapmanı istediğim tek şey, dünyaya çıkıp hayatının tadını çıkarmandır. Eğlenmeni, şarkı söylemeni ve senin için yaptığım her şeyin tadını çıkarmanı istiyorum. Kendi inşa ettiğin tapınaklara gitmeyi de bırak. Oraların benim evim olduğunu söylüyorsun! Benim evim dağlarda, ormanlarda,
Reklam
YALNIZ BİR OPERA ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Einstein'ın ABD üniversitelerinde konferans verdiğinde öğrencilerin ona sık sık sordukları soru: Tanrı'ya inanmıyor musun? Einstein hep şu cevabı verirdi: “Spinoza'nın tanrısına inanıyorum” Şöyle özetleyebiliriz: Spinoza'nın tanrısı ya da doğasına göre Tanrı şöyle derdi: Dua etmeyi ve boşuna göğsüne yumruk atmayı bırak!
Yıllardır takılı kaldığım şiir
Ve bitti Sonra yalnız bir opera başladı ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
Reklam
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.