Sen bir kızı sevsen, ona bir bela teveccüh etse, o belayı kendi üzerine çekersin. Aşk adama bunu yaptırır, sevgi bunu yaptırır. Onu öldürecekler, beni öldürün onun yerine dersin. Çok olmuş şeydir. Hayatını ifna eder bir sevdiği kız için bir delikanlı. Başka insanlarda da olur. Sevgi böyle bir şeydir. En büyük bedeli muhabbete ödersin. Yanlış adam sevmeyin. Yanlış adam sevmeyin. En büyük bedeli sevdiğiniz adamlar dolayısıyla ödersiniz. Maddi, manevi...
Kadir Mısıroğlu
Kadir Mısıroğlu
Η μόνη κληρονομιά (Arka Kapak)
Yunan edebiyatının en büyük düzyazı ustalarından ve önemli şairlerinden, annesi ve babası Tekirdağ-Keşan doğumlu Yorgos Yoannu, çocukluk ve yeniyetmelik dönemlerinin anılarını bir araya getirdiği Yegâne Miras'ta okura, 1923 Mübadelesi'nden sonra ailesinin yerleştiği Selânik'ten, daha sonra görevli gittiği Atina ve Bingazi'den son derece canlı insan portreleri ve günlük yaşam manzaraları sunuyor. * Deneme-hikâye arası bir anlatım tarzıyla çağdaş Yunan edebiyatına yeni bir soluk getiren yazarın bu kitaptaki baş kahramanı, doğup büyüdüğü ve büyük bir aşkla bağlı olduğu Selânik şehri. Yeniyetme bir delikanlı olarak yaşadığı İkinci Dünya Savaşı sırasında, bombalar altında yıkılan Selânik'te yazarın kendi aile çevresinde gelişen trajikomik olaylarla örülen bu öykülerin ayrıntılarında, Yunanistan'ın gizli çağdaş tarihini bulmak mümkün. * Yeni gelişmekte olan bir toplumsal yapının, kuruluş sancıları içinde yaşama tutunmaya çalışan küçük insanın sıkıntıları, artık kaybolmaya yüz tutan alışkanlıklar, yok olan tatlar, Yegâne Miras'ın ana temalarını oluşturuyor. Kitapta yer alan ''Kemal'in Evi'' adlı öykü, Yunanistan'da, orta öğretim edebiyat ders kitaplarında düzyazı örneği olarak okutulmakta. * #ΓιώργοςΙωάννου #YorgosYoannu #YegâneMiras #ÇevirenMüfidePekin #İletişimYayınları #OrjinalAdı #Ημόνηκληρονομιά *
Yorgos Yoannu
Yorgos Yoannu
Yegane Miras
Yegane Miras
Müfide Pekin
Müfide Pekin
Reklam
“Kıtaları ipek kumaş gibi keser biçerdik. Kelleler damlardı kılıcımızdan. Bir biz vardık cihanda, bir de küffar… Zafer Sabahları kovalayan bozgun akşamları. İhtiyar dev, mazideki ihtişamından utanır oldu. Sonra utanç, unutkanlığa bıraktı yerini, “Ben Avrupa’lıyım” demeğe başladı, “Asya bir cüzzamlılar diyarıdır.” Avrupalı dostları acıyarak baktılar ihtiyara ve kulağına “Hayır delikanlı” diye fısıldadılar, “sen bir az-gelişmişsin.” Ve Hristiyan batının göğsümüze iliştirdiği bu idam yaftasını, bir nişan-ı zişan” gibi gururla benimsedi aydınlarımız." • Cemil Meriç, Bu Ülke #Fethin571 yılı
Peygamber Efendimiz'in İbn Abbâs'a tavsiyesi:
"Delikanlı! Sana bazı şeyler öğreteceğim. Allah'ı gözet ki Allah da seni gözetsin. Allah'ı gözet ki Allah'ı (daima) yanında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'tan iste! Yardıma muhtaç olduğunda Allah'tan yardım dile! Şunu bil ki bütün insanlar sana fayda vermek için toplansa Allah'ın takdiri dışında sana faydalı olamazlar. Ayrıca bütün insanlar sana zarar vermek için toplansa Allah'ın takdiri dışında sana hiçbir şeyde zarar veremezler. Bu konuda kalemler kaldırılmış, sayfalar kurumuştur."
SEN BİR AZ-GELİŞMİŞSİN Kıtaları ipek bir kumaş gibi keser biçerdik. Kelleler damlardı kılıcımızdan. Bir biz vardık cihanda, bir de küffar… Zafer sabahlarını kovalayan bozgun akşamları…İhtiyar dev, mazideki ihtişamından utanır oldu. Sonra utanç, unutkanlığa bıraktı yerini, “Ben Avrupalıyım” demeye başladı, “Asya bir cüzzamlılar diyarıdır.” Avrupalı dostları, acıyarak baktılar ihtiyara, ve kulağına: “Hayır delikanlı” diye fısıldadılar, “sen bir-az gelişmişsin.” Ve Hıristiyan Batı’nın göğsümüze iliştirdiği bu idam yaftasını, bir “nişân-ı zîşân” gibi gururla benimsedi aydınlarımız. #CemilMeriç #BuÜlke
Ömer bin Ebu Seleme(r.a)
Yemek yeme adabına dair üç sünnet: Ömer b. Ebû Seleme, hicretin ikinci yılında doğmuş nasipli bir çocuktu. Çünkü henüz bülûğ çağına gelmeden önce, annesi Ümmü Seleme’nin Hz. Peygamber ile evlenmesiyle küçük yaşta Resûlullah’ın hane-i saadetine katılmıştı. Böylece o, Rahmet Elçisi’nin himayesinde onun verdiği terbiye ile yetişme ayrıcalığına sahip olmuştu.##Bir gün Allah Resûlü (s.a.s.) küçük Ömer’in yemekte elini tabağın her tarafında gezdirdiğini görünce ona yumuşak bir edayla, “Delikanlı! Besmele çek, sağ elinle ve önünden ye.” uyarısında bulundu. Allah Resûlü’nün (s.a.s.) dudaklarından dökülen bu üç kısa cümle ömür boyu onun yemek yiyiş tarzını şekillendirdi. Zira bu olayı bizlere kendisi anlatan Ömer b. Ebû Seleme (r.a.) ardından şu sözleri ekliyordu: “Bundan sonra benim yemek yiyiş tarzım hep bu şekilde oldu.” (Buhârî, Et’ıme, 2).##Nesilden nesile aktarılan bu cümleler esasında yemek adabına dair Müslümanların uygulaması gereken en önemli üç sünneti de belirlemiş oldu.
Reklam
“Senden daha çok delikanlı aşkım var, Laf olsun diye yaklaşmam! Aşka inancım var. Senden daha çok delikanlı aşkım var, Zevk olsun diye yaklaşmam! Aşka inancım var…”
Otuz Beş Yaş
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.