“Eğer hayatımı tekrardan yaşayabilmeyi seçseydim bu şekilde yaşamazdım. Benim tıp okurken ve sonrasında doktor olduğumda farkında olmadığım ise ,ne kadar çok dünyadaki varoluşumu kanıtlama çabası içinde olduğumdu. Keşke o kadar fazla çalışmasaydım…”
Gabor Mate
Gabor Mate
+Leyla'nın elini tuttuğu zaman kalp ritmi düzeliyor. Bıraktığı zaman da kalbi duruyor... Biz elimizden geleni yaptık ama Leyla'nın elinden daha fazlası geliyor nasıl oluyorsa? -Çünkü benim oğlum tam bir angut.. angut kuşu sevdiği olmadan yaşayamaz ama insan öyle değil mesela gülümsemesini takar hüznüne, yaşamaya devam eder. Kahkahası bol olan insanların yüzüne iyi bak doktor, onların gözleri mezar taşı gibidir. - Leyla ile Mecnun 98
Reklam
"Anadan üryan doğduğumda bir şaplak indirdi doktor popoma, 'Belli özel bir bebeksin ',dedi 'Seni tatlı sıpa ',diye ekledi sonunda." -Sidney Simien
İki kanat çırpıp uzaklaşabilirdi oysa… Ama anne olmak bunu gerektirirdi. Sezai karakoç’un “Gün Doğmadan” kitabında dediği gibi bir haldeyim… “Doktor istemem, ANNEM gelsin” Diyarbakır ve Mardin’de çıkan yangında hayatını kaybeden insanlarımız ve tüm canlılarımızın acısını yüreğimizde hissediyoruz. Rabbim bir daha yaşatmasın. #Diyarbakır #Mardin
Fotoğraf koyma lütfen kaldırılsın. Cidden Instagram'a girmek ne ise buraya girmek öyle bir şey . Gerçekten okumuş ama eğitilmemis insan zümresi kaynıyor . Öğretmeninden tut mühendisine vs . Ya siz okumuş kitlesiniz ... Cidden ülkemizin ne kadar vasat olduğunu paylaşımlar ile anlıyorum bizim ülke de 40 yaşına gelmiş doktor ve mühendis , öğretmen için bile sanırım 500 eğitmen tutsan zor imana gelir . Şu an biraz alıntı bakayım dedim. Her halti paylaşan bu kadar boş insan olamaz . Bunlar instagrami çökerten zümre sanırım. Burada boyleler ise .
Ona değil bana yapın diyecek kadar sevdiniz mi?
“21 Şubat 1997’de toplu halde gözaltına alınan 25 kişiden biriydim. 14 gün boyunca çok yoğun baskı ve işkence gördük. Askı, elektrik, haya burma, sürekli kaba dayak. 6. Günün sonunda hücrelere çıkarıldığımızda sakatlanmıştık. Eğitim-Sen üyesi bir arkadaşın kaburgaları kırılmıştı, ben kısmî felç geçirmiştim. Sülayman’ın elleri tutmuyordu. Karısına küfrettiler, O da tepki gösterdi. Doğal bir tepkiydi ama yanlış yerde…. Kaburgalarını kırdılar. Cinsel taciz sürekli devam ediyordu. Kesintisiz, herkesin önünde…. 43 yaşında bir arkadaşımız ancak ölüm orucuyla kurtuldu tacizden. Askının acısına dayanıyorsun ama söz gelimi, tuvalete gitmek daha korkunç. Günde dört hakkımız vardı. Her seferinde kollarımın tutmadığını, pantolonumu indiremeyeceğimi söylüyordum. Beni dinlemiyordu. Askıdayken parmakla taciz etti. Artık şerefsiz oldun dedi. Çırılçıplak soyup üzerine abandılar. Bir cezaevine giderken -sakatlar kervanı- diye şaka yaptılar. Birbirimizi sırtlamış, yaslanmış…. . . Aradan 2 yıl geçti, ağrılarım sürüyor. -Mutlu olman gerek- dedi doktor bana, -olamıyorsan mutluluk taklidi yap!!!- Sırp karakollarındaki işkence aletlerinin fotoğrafları yayımlandı. Ya bizdekiler? Aletleri görmeseniz de izlerini de mi görmüyorsunuz?
Bir Delinin Güncesi
Bir Delinin Güncesi
pp:103-104
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.