Siyasetin 'söylenecek sözü' bitmiş 'yeni söz' lazım Bir ülke düşünün ki, arşivindeki bilgiyi, insanından kapalı tutması yetmiyormuş gibi, bunu komşusu ile ilişkide pazarlık konusu yapma saygısızlığını meziyet zannediyor. Bu günlerde en çok Ruhi Su’nun türküleştirdiği Mevlana’ya ait şu dizeleri tekrar ediyorum: “Dünle
MÜLK ALLAHINDIR Yaşadığımız bu büyük felaket hepimizi derinden yaraladı.Yüzlerce içimizi yakan hikaye hala canımızı yakmaya devam ediyor. Deprem bölgesinde yaşanan bir hikayeyi anlatmak istiyorum. Kiracısına yüksek fiyatlar isteyerek gelmiş ev sahibi. Düşük maaş ile çalışan kiracı bu kadar fiyat ile kirayı ödeyemeyeceğini söylemiş. Ev sahibi<O zaman çıkacaksın. Ev benim ,mülk benim istediğime istediğim fiyattan veririm>demiş. Kiracı çaresiz bir gecekonduya taşınmak zorunda kalmış. Büyük deprem sonrası ‘’Benim mülküm istediğime istediğim fiyata veririm’’ diyen ev sahibinin binası yıkılmış. Eşini göçük altında kaybetmiş. Eski kiracısı büyük bir insanlık gösterip çaresiz adamı gecekondusuna davet etmiş ve yardım etmiş. Eski ev sahibi büyük bir pişmanlık içinde. ’’Beni affet Allah'ım Mülkün sahibi sensin ’’deyip eski kiracısından da af dilemiş. Bu dünya iyi ve merhametli insanlar sayesinde güzelleşecek. Bu beden bu can bile bize ait değilken mülk sahibiyiz diyemeyiz. Merhametli ,dürüst, vicdan sahibi insanlara selam olsun. Allah böyle afetler bir daha yaşatmasın. Kaybettiğimiz canlara rahmetler diliyorum. Mekanları cennet olsun. Ülkemize sabır, yaralarımızı saracak güç , kardeşlik ve birlik diliyorum. Ayşe Keleş
Reklam
"Evin içinin çok güzel koktuğunu neden söyledi acaba?"
diye sordum teyzeme. Bazen sezgilerinde yanılmayan teyzem, "Neden olduğunu ben çok iyi biliyorum," dedi. "Bizim ev temizlik kokuyor, düzen kokuyor çünkü, güler yüzlü ve dürüst bir yaşam kokuyor, bu da onun hoşuna gitti işte. Çoktan beri bunlardan yoksun kalmış belli ki, bunları arayan bir hali var." https://1000kitap.com/kitap/kitap--181942
Evlilik teklifi alan kadında perişan terkedilen kadında perişan heyhat!"Evli adamla beraber olarak hafif kadın olduğunu söyleyenleri haklı çıkardın"Diye annesi bağırıp durup "Başımıza gelenler"diye evlilik teklifi alan kızına ağlıyor.İki ailede de ev karıştı.Boşanan kadın ise rencide oldu böyle boşanma görülmemiş sürünerek yürüyor
Konzerthaus Berlin (Konser Salonu)
Berlin'in merkezindeki Mitte ilçesinde bulunan Gendarmenmarkt meydanında yer alan ve Alman orkestrası Konzerthausorchester Berlin'e ev sahipliği yapan konser salonu. 1818-1821 yılları arasında tiyatro salonu olarak Schauspielhaus Berlin adıyla inşa edilen yapı, II. Dünya Savaşı sonrası konser salonu olarak kullanılmaya başlamış ve 1994 yılında günümüzdeki adını almıştır. Tarihi: Yapının üzerine kurulduğu Friedrichstadt'da bulunan Ulusal Tiyatro Carl Gotthard Langhans tarafından tasarlanarak 1 Ocak 1802'de açılmış, 1817 yılında bir yangın sonucunda yıkılarak kullanılamaz hale gelmiştir. Yeni salon Karl Friedrich Schinkel tarafından 1818-1821 yılları arasında tasarlanmıştır.. II. Dünya Savaşı sırasında Berlin'in bombalanmasıyla ve daha sonra Berlin Muharebesi sırasında ağır hasar gören yapı, 1977 yılında yeniden yapılmış ve 1984 yılında Berlin Senfoni Orkestrası gala konseriyle, konser salonu olarak yeniden açılmıştır. Yapının dışında Christian Friedrich Tieck ve Balthasar Jacob Rathgeber gibi bestecilerin heykelleri yer alırken, yapının içi de değişen kullanım amacına uygun olarak neoklasik tarzda tasarlanmıştır.
''60 yılından itibaren, sarayın zırva eğlencelerini karşılamak için, Suetonius'un çok haklı olarak ''savurganlık çılgınlığı diye tanımladığı, akıl almaz masraflar dönemi başladı. Saray uşakları şatafatlı giysiler giyiyorlar, sarayın katırlarının nalları altından yapılıyordu, ama hazineyi asıl çökerten görkemli inşaatlar ve özellikle ''Yaldızlı Ev''di. Revakları, parkları, gölleri, ahırlarıyla, Palatinus ile Esquilinus arasında Roma'nın merkez mahallelerini kapsayan uçsuz bucaksız saraya ''Yaldızlı Ev'' adı veriliyordu. Yapımı tamamlanınca sarayı gören Nero şöyle demişti: ''Nihayet insana layık bir yerde oturacağım.'' Böylesine bir savurganlık mali kaosa ve müzmin açığa yol açtı. Hatta birliklerin ücretlerinin, eski askerlerin primlerinin ödenmesini ertelemek zorunda kaldılar. Devlet kasasını doldurmak için paraya hile katıldı. Yarım kilo gümüşten 84 yerine 96 dinar basıldı. Ve özellikle, en saçma sapan, en akıl almaz bahanelerle ve hükümdarlara karşı suç işleme savlarıyla zenginlerin mallarına el koymak gibi geçici önlemlere başvurdular. Hükümdara önemli bir miras payı bırakmadan ölerek ''nankörlüklerini kanıtlayanlar''ın miraslarının tümüne el konuluyordu.'' (Sayfa: 225-226) *
İlkçağ Tarihi - Cilt 2
İlkçağ Tarihi - Cilt 2
Vladimir Nikolaevic Diakov
Vladimir Nikolaevic Diakov
Sergei Ivanovich Kovalev
Sergei Ivanovich Kovalev
Reklam
1,000 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.