Atatürk'ün Yazdığı "Tuna" Şiiri
Tuna Gafil hangi üç asır, hangi on asır Tuna ezelden Türk diyarıdır. Bilinen tarihler söylememiş bunu, Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak Dinleyin sesini doğan tarihin Aydınlıkta karaltılı şafak Yalan tarihi gömüp doğru tarihe gidin! Nehirlerdir Türkün şaşmaz yol mühendisleri Her nehir Türk'ü bilir her nehri Tuna'nın da kıyısından gitti
CELAL ŞENGÖR SÖYLEŞİSİ/ Bidünyakitapgrubu!
Dahi Diktatör, Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor, Bir Toplum Nasıl İntihar Eder ?, Bilimin Büyüsü, gibi kitapların yazarı Prof. Dr.
Celal Şengör
Celal Şengör
,
Cehaletten Kurtulma Sanatı
Cehaletten Kurtulma Sanatı
kitabı üzerine yapacağımız çevrimiçi söyleşide 30 Temmuzda bizlerle olacak. Tarihte kanunlar veya kurallar değil, kişiler ve onların şahsî dehâları önemlidir. Tarihin doğal
Reklam
Bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. Doğal olarak akışıma -birçoğu samimiyetsiz- kutlama paylaşımları düşüyor. Samimiyetsiz diyorum çünkü nasıl demokrasi sadece sandığa indirgenmişse bayramlarda sadece ismen var olan bir tarihsel tören olmaktan öteye geçmiyor. Ülkede enflasyon tavan yapıp hiçbir şey alınmaz, ülken mülteciler tarafından işgal edilip senin elinden iş/sosyal imkanlarını alırken ne gençliğinden bahsediyorsunuz? Hangi genç sanatla, sporla, kültürle ilgilenecek? Hangi genç, hangi parayla geçinecek? Hem ülke ekonomisini bu hale getirenlere “aman huzurumuz kaçar, aman benim düzenim bozulmasın” diye ses çıkarmayın hem de yiyecek simit parası bile bulamayan gençlere Atatürk ve milli bayram üzerinden umut pazarlayın. Ne güzel iş. Biz Türk gençlerinin hayatı ister istemez ülkedeki politikalarla, siyasetle, seçimle, işsizlikle, parasızlıkla ve bunları besleyen bitmek bilmeyen tartışmalarla sürüp gidiyor. Bir genç olarak olan bitenlere sabredemiyorum artık. Kafayı yememek elde değil. Her şeye rağmen hayattan zevk almaya çalışan bir gençlik dilemeyi, gençlik güzeldir demeyi çok isterdim ama olmuyor artık. Affet Ata'm. Sana bir sözüm vardı ama yerine getiremeyeceğim. Seni hüsrana uğrattığım için affet ama milletine rağmen milletin için çalışmak gerçekten olmuyormuş.
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun! 🇹🇷 Bu topraklarda bu güne kadar atılan hiçbir adım, Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basarken attığı o adım kadar ”kurtarıcı” olmadı. Emperyalizme karşı “tam bağımsızlık”, çürümüş saray saltanatına karşı “milli egemenlik” geri kalmışlığa karşı akılla, bilimle çağdaş uygarlık mücadelesi o ilk adımla başladı.Türk milleti üç kere kurtuldu. O ilk adım sayesinde millet egemenliğine dayanan, tam bağımsız ve çağdaş yeni bir Türk devleti kuruldu. Atatürk "Nutuk"a şöyle başlar: "1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım." Atatürk, sonradan kendisine hangi gün doğduğunu soranlara "19 Mayıs" diyecekti. 19 Mayıs sadece bir adamın; Atatürk'ün değil, bir milletin;Türk Milletinin yeniden doğum günüdür. Kutlu olsun! Sinan meydan
Bana Göre Bakış Açım
Okuduğum kitaplardan, yaşadığım hayattan, insanların , kendisini her hangi bir dine, fikre, mülkiyete ya da her hangi bir siyasi partiye mensup olduğunu söyleyenlerin hal ve hareketlerine bakarak hasbelkader çıkardığım acizane sonuç "Bu günden sonra kendime baz olarak her hangi bir fikir ve ideolojiyi değil , "kişileri" örnek almaya karar verdim . Bu kişilerin ilki, en muteberi , en sadıkı ve en önemlisi Hz. Muhammed AS tır. Ve Yunus Emre Mevlana Hacı Bektaş Veli gibi düşünce insanları Ve Büyük Atatürk gibi büyük insanların hayatı ve söz ve fikirleridir . Kendimin her zaman kusurlu, eksik ve hatalı olduğumu ikrar ederek diyorum ki: Yukarıdaki Değerli sahsiyetlerin hayatlarına bakarak içimde bulunduğum zamanı da dikkate alarak bir sentez yaparak yaşamanın en ahlaki en akılcı ve en insaflı en vicdanı bir tarz olduğunu düşünüyorum . Allahû âlem KK
Bunca mide bulandıran olaylar neden hele ki bu topraklarda!
TV haber kanalları, gazete, internet haber kanalları ve sosyal medya da bulunan haber kanalları üzerinden olsun, karşılaştığımız haberlere bir bakıyorum da "cinayet, aldatma, fuhuş, uyuşturucu, cinsel istismar, dolandırma, hırsızlık, gasp" o kadar fazla ki 'yığınla bu şekilde haber var' desek mübalağa etmiş olmayız. Haber
Reklam
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
716 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.