zırhlarımızı kuşanırdık; keskin bir sınır çizdiğimiz yaklaşıklarımızın hor görülmesine karşı. hazır ve nazır bulunmanın gürültüsünü de kuşanırdık öte yandan bir bakıma. sürekli gürültü hissinin farz edildiği yerde; dikkatin, sağlam zeminini çökertmeye teşebbüs etmiş sayılırdık.../ renk cümbüşü ile birlikte dingin bir sessizlik resmedilmişti resmen yaşama. süregelen bir eylem resmedilmişti. ardımızdan sonra da rengi soluk süregelecek bir şeydi çünkü. esrarengiz çağrışımları; saf bir bütün olarak ortaya çıkarmak için açılarımızı çevrelerdik arayışa yine de.../ kabullendirmekte büyük bir kazanç vardı zavallılar için; sadakatsizliği öğretiyorlardı ve bu onlar için büyük bir sadakat idi. itinayla bünyelerinde içselleştirdikleri demoralize hallerini, itinayla imtihana da büründürerek örtüyorlardı üzerlerimize. kesin sonuç vermemeliydik.../ gaipten bir haber olayı gibi günlük denk gelen yaşanmışlıklar; düşsel bir olağanlık haline gelmişti. edebe aykırılıkta görünen her şey şaibeliğin sınırlarını zorluyordu. unutulmaz kahpeliklere mazhar olmuş-iken zarifliklerimiz, kategorize edilirdik çığrından çıkar-iken. gülünç!
Kabus Uyanık
Kabus Uyanık
İlker Bağır
Düşünce Okumaları Üzerine 2.Etkinlik...
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce İslam Düşünce Okumaları üzerine 1.Etkinliğimizi düzenledik. Yapılan istişareler sonunda bu bağlamda 2.etkinliğimizi de düzenlemeye kara verdik:)) Amacımız; 1-Bir düşünürün kitabı belirlenip belli bir zaman diliminde okunması, 2-Veya kimde hangi düşünürlerin kitapları varsa onların
Reklam
Hayat Bir Mucizedir Aslında
"Alışkanlığa dönüşmüş hayatın her anından şikayet eden insanların en büyük sorunu aslında kendileriyle. Zira hiç bir etkinlik yapmadan var olanı da beğenmemek ve olumsuz eleştiride bulunmak bizim insanımıza has bir eylem haline gelmiş durumda. Çalışmadan çok para kazanmak, sevmeyi, değer vermeyi bilmeden çok sevilme isteği, kendisini olduğu gibi kabul edilmesini beklerken muhatabına ve diğer insanlara karşı son derece umursamaz ve önyargılı yaklaşımı hayatı içinden çıkılmaz bir hale çevirmis durumda. Kendi eksikliğinin farkında dahi değilken "mükemmel insan" arayışı da ayrıca çok trajik bir durum." Elif Y.
Hilafetin kaldırılmasına ve Osmanlı hanedanının Türkiye Cumhuriyeti ülkesi Dışına çıkarılmasına dair kanun 3 Mart 1924(1340)-Hicri 26 Recep 1342 Hilafetin kaldırılmasına ve Osmanlı hanedanının Türkiye Cumhuriyeti ülkesi Dışına çıkarılmasına dair kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi ve 6 Mart 1924’te ise Resmi Gazete’de
Türkiye de Edebiyat Eleştirisi
Türkiye'de çağdaş anlamda edebiyat eleştirisi Tanzimat'tan sonra başladı. Batılılaşmanın ilkin daha çok edebiyat alanında ortaya çıkması ve Batılı türlerin Türkiye'de üretilmesinin temelde siyasal bir tavır alışı belirtmesi, edebiyat eleştirisinin de genel bir dünya görüşünün bir parçası olarak ele alınmasına yol açtı. İlk eleştirmenlerden Beşir
Trobadour ve Trovere'ler
"12. ve 13.yy.da fransa’da yaşamış lirik şairler ve şair müzisyenlerin genel isimleri. bu şair ve müzisyenler almanyada minnesanger ve meistersanger, fransa’da jongleur ve menestrel gibi adlar da alırlar. troubadourlar fransa’nın güneyinde yaşamış ve provencal dilinde (langue d’oc) eserler yaratmışlardır. trovereler ise fransa’nın kuzeyinde
Reklam
230 öğeden 231 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.