.... Adalet ezilenler için bir tuzaktır Bu başlığı atarken bir avukat olarak biraz gerildiğimi itiraf etmeliyim. Zira adalet gibi insanlığın “yakıcı” taleplerinden birini böylesi bir önermenin konusu etmek, hele de bunu adaletle doğrudan ilişkili bir mesleğin üyesi olarak yapmak nereden bakarsanız bakın oldukça iddialı. Tabii bu iddianın
Hiçbir Avrupa gazetesi, Ermenileri imha etmek isteyen aynı Jön Türklerin Yukarı Ermenistan’da yaşamakta olan Kürtleri evlerinden ve yurtlarından sürdüklerini haber yapmadı. Ermeniler gibi Kürtler de Rusların yanında saf tutacak güvenilmez unsurlar olmakla itham ediliyordu. Kürtlerin Çapakçur, Antep ve Muş bölgeleri ile Erzurum ve Bitlis
Reklam
askerlik, gelibolu, adilhan, keşan, edirne, nahit hanım, orhan veli
az önce canım
Orhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık
ın
Vazgeçemediğim
Vazgeçemediğim
kitabında yolculuk adlı şiirini; Ne var ki yolculukta, Her sefer ağlatır beni, Ben ki yalnızım bu dünyada? Bir sabah kızıllığında Yola çıkarım Uzunköprü'den; Yaylının atları şıngır mıngır; Arabacım on dört yaşında, Dizi dizime değer bir tazenin, Çarşaflı, ama hafifmeşrep; Gönlüm şen olmalı dğeil
Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları bize ne söyler?
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk
Fotoğraflarla Atatürk
kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi. ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
II. DÜNYA SAVAŞI - ESİRLER
Rusya’da savaş esirlerinin seçilmesi. Esirler kolhoz*un avlusunda sıraya dizilmişlerdi. Büyük, yassı elleri vardı. Hemen hemen hepsi köylüydü. ... Bir Alman assubay yanında bir tercümanla birlikte kolhozun avlusuna girdi. Bir okuma sınav yapılacağını söyledi. Herkes bir gazeteden yüksek sesle bir bölüm okuyacaktı. Sinavdan başarıyla çıkanlara bürolarda bir sekreterlik işi verilecekti. Diğerleri yapı ya da toprak işçisi olacaktı. ... Albay, koltuğunun altında bir top gazete bulunan subaylardan birine işaret etti ve sınav başladı. Esirlerden beşi bir adım öne çıktılar. Ellerini uzatarak subayın kendilerine uzattığı gazeteleri aldılar ve yüksek sesle okumaya başladılar. Sınav yaklaşık bir saat devam etti. Soldaki grup, yani başarısız olanlar, seksen yedi; sağdaki grup, yani başarılı olanlar, otuz bir kişiydi. Assubay, sağdaki gruba, yani kabul edilenlere doğru döndü ve sert bir sesle sıraya girmelerini emretti. Sonra: "Geri dön, ileri, marş!" diye bağırdı. Esirler geri döndüler ve çamurun içinde, ayaklarını yere vurarak yürümeye başladılar. Avluyu çevreleyen duvara geldiklerinde ve arkalarında yerlerini almış, makinalı tüfeklerini de çoktan doğrultmuş olan SS’lere doğru döndüklerinde, assubay bağırdı: "Ateş". Albay bana: "Çok iyi okuma-yazma bilen köylüler ve işçiler tehlikelidir", dedi. "Hepsi komünisttir." C. Malaparte [Rusya’da İtalyan savaş muhabiri], Kaputt (Napoli, 1944). TÜSİAD TARİH Sayfa 33
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Reklam
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.