"Çiçek soldu, kelebek öldü. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak."
Bir yerden aşağı, çok aşağı düştüm. Zaman, solgun ve gri bir koridordu. Orada çok üşüdüm.. Kimseden çıkartmadım öfkemi, saçlarımı uzatmak için kimseye söz vermedim. Kimseye yakın değilim inan susmaktayım, uzağında değilim unutmanın.. Bir kuşun anısı kalmış bende, saklı. Bundan gözlerimdeki kayalık, İçimdeki serseri buzullar. Dürtme içimdeki
Reklam
İnsafsızlık Vahşet Hala güçlü Ve hala iktidarda. İnsanlar Ölüyorlar. Gepgenç Sımsıcak
rabbim şimdi bir polisi tutuklar gibi değişik bir hayvan tıkanıyor göğüslerimde menşei cam çocukların haysiyetiyle pasiflora anlamında tiren koşayım koşayım filmlerin adı bu olsun şehre laciverd bir ceket gibi yakışsın yağmur rabbim gör rabbim duy rabbim bağışla rabbim kızın annesi bankada memur sol yanlarım cumartesi küle çalışsın mason
Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine Kapılıp gidiyorum saçının sellerine Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışımBir yol buldum öteye geçerek gözlerinden İşte yeni bir dünya peygamber sözlerinden Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Çamurdan Hazineye
İncinin olma hikayesini bilir misiniz? Ya da kelebeğin? İnci değersiz bir parçadır aslında ama yıllar geçtikçe daha özel ve güzel olur... Ya kelebek? İğrenerek bakılan bir tırtıl iken zaman geçtikçe mükemmel kanatlarıyla kelebeğe dönüşüverir... Ya insanoğlu? Buldu mu hemen sahiplenmek ister, zapt etmek ister. Ve bu da erken kaybetmesine vesile olur Tıpkı çocuğun ağlayarak oyuncağı elde etmesi gibi. Lavinya Dergisi
Reklam
rupi kaur - güneş ve onun çiçekleri
Yazarın ilk kitabı ‘süt ve bal’ı elime aldığımda bir saatte bitmişti. Kendine has çizimleriyle boş bir sayfanın ancak yarısını kaplayan sözleri, şiirleri hatta bazen iki cümle ama öyle… uzun uzun kendine baktıran. Bir daha okutturan. Bir daha! Çocukluğuna uzanan en derin, en kök duyguları… Bu ikinci kitabı ise iyileşme kitabı gibi. Güçleniyor,
"Bir kelebek, kısa hayatı boyunca dünyanın en büyük serüvenini yaşar; tıpkı bizim de her gün yeni bir başlangıca uyanmamız gibi." Günaydınnnnnnn
Virane olmuş kalbime ne yaptın? Bak! Divane aşkım ne yaptın? Alışkanlığın ipeğinde rahat uyuyordum Kelebek gibi kanadıma ne yaptın? Gözünün kadehinden daha içmeden sarhoş oldum Meyhanem sarhoş oldu ne yaptın? Omzuma yaslanmaya değmez miydim? Omuzlarımın hasretine ne yaptın Beni yordun kendinde yorgun gittin Ey yolcu! .. Evime ne yaptın? Gözyaşlarının yağmurundan dünyam ıslandı Yuvamın çatısına ne yaptin?
KİBAR HIRSIZIN TÜRKÜSÜ
youtube.com/watch?v=OGS8wdV... Anamın ipiyle indim gökdelen damınızdan Kelebek gibi girdim kelebek camınızdan Taksinize mülkünüze dairenize... Heceleyerek üzerinde ayak ve el uçlarımın Belledim seyyarenizi ve kelimelerinizi... Gözlerinize baktım, mukaddes ciltlerinize, büfelerinize Vesairenize... Şiir fenerimle de baktım, son çığlık! Aşk yokmuş sizde beş paralık! Gidiyorum ben boşçakallar Sıçmışım ortalık yerinize Kıçımın fosforuyla aydınlanın siz artık
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.