Kedime iyi bak
…Kalmaya cesaretim olsaydı, bir an olsun ayırmazdım yanağımı göğsünden. Göğsün cennetin provasıydı sanki. Ben kızamıyorum sen de kızma hayata. Kaptma kapılarını. Biliyorum sevmek kolay herkes için. Ama hiç yaralanmamış gibi sevmek ne kadar zor aslında. Sadece bunu istiyorum senden; ne kıyas, ne beklenti, ne kin olsun hayatında. İlk defa aşık oluyormuş gibi sev. Nasıl seveceğini zaten ben öğretemem sana. En iyi yaptığın şey bu zaten. Veda etmek için yazmıyorum bunları. Veda etmek için cesaretim olsaydı, bunu karşına geçip yapardım. Aklının köşesinde olmak değil niyetim. Sadece gülümse arada, benim köşem orada gizli çünkü. Öpmeye doyamadığım dudağının köşesine sakla beni. Kendime, kendine iyi bak.
"Kahverengi dallardan pembe çiçekler açtığına göre, ümitsizliğe gerek yok."
...
"Bugün beklediğin ilgiyi kendine sen ver Kimseye ihtiyacın yok Sen kendine de yetersin Başkasının olmasına gerek yok Sen kendinle de güzelsin..."
...
“Kendine iyi bak, sana en çok sen lazımsın.”
Miraç Çağrı Aktaş
Kendine Hoş Geldin. 
Miraç Çağrı Aktaş
Söylüyorum sana dinle beni gökyüzü beni de alsana yanına insan eli değmiyor oraya çok yoruyorlar beni burada yoruluyorum sıkıldım biraz belki de gücüm kalmadı pes etmek istemiyorum ama yoruluyorum işte be gökyüzü sen çok güzelsin tüm her yeri kaplıyorsun kuşlar yakın uçuyor yıldızlar sende çıkıyor söylesene bana gökyüzü yağmur yağdığı zaman ağladığını biliyorum benden saklama seni kimler üzüyor sen neden ağlıyorsun insanlar işte gene şemsiye açıp dinlemek istemiyorlar seni ama ben dinlerim seni hep bazen kara bulutlar toplanıyor senin de bazen insanların kötülüklerini görmekten sıkıldığını biliyorum o yüzden üzülme ben seni anlıyorum belki şimdi buradan konuşuyorum seninle ama birgün yanına geleceğim bekle beni gökyüzü senden bir isteğim var bu gece bir yıldız kaysın ve dolunay çıksın yeni umutlara ihtiyacım var görüşürüz kendine iyi bak...
ANAHTAR KAYBETTİĞİN YERDE
Son birkaç gündür tam olarak hayatımın neresinde olduğumu düşünüyorum, zihnimde kıpırdadıkça beni içine çeken bir bataklık varmış gibi hissediyorum. Sanki biri baltanın arka tarafıyla başıma vuruyor şekillendirmek için. Bütün bu karmaşık ruh halinde bir tek soru yükseliyor içimden: “Beni ne mutlu eder, ne mutlu ediyor?”
Bu yaşa gelene kadar
Kendine bakabilseydin,
bir başkasına kendine iyi bak demezdin;
Sen kendine iyi bakmalısın,
önceliği kendine vermelisin.
Önceliği kendine verebilseydin eğer,
“O” diye gördüğünün aslında başkası olduğunu
Ve Başkasının da, “başkası”ndan ibaret olduğunu görüyor olurdun.
İlişki demek ilişkili olmak demektir tamam
Ve ilişik’ten gelir ama ilişik olmak iyi değildir
İlişme! İyileş! İyi(bir) eş ol eşlik et
Bağ kur ama bağlanma bağlama boğar boğulur’sun bağıramazsın!
Bağırına da basma dolayısıyla bak nasıl da kelime oyunları kaderin oyunları gibi ….