Hikmet Kıvılcımlı, “Osmanlı Tarihinin Maddesi” eserinin Üçüncü Cildinde Osmanlı’da bilimin ne hallere düştüğünü ve buna bağlı olarak Osmanlı Devleti’nin yıkıma nasıl dörtnala gittiğini veciz bir biçimde gözler önüne serer. Biz bu yazıda önce Usta’nın Osmanlı’daki yozlaşmayı somut olarak gösterdiği pasajı, Osmanlıca kısımlarından arındırarak,
Bu ıssız aşiyanlar bir zaman candan muazzezdi
Bu damlar böyle baykuş seslerinden çın çın ötmezdi
Şu kurbağalar seken vadide ceylanlar koşup gezdi
Şu coşmuş ağlayan ırmak ne handan gölgeler sezdi
Bütün maziyi bir tufan fakat hep boğdu hep ezdi
Mehmet Akif ERSOY
İki insan bir araya gelince
İki taşın beraberliği gibi olmaz
Diyelim iki salkım
Bir çift kuş, yılanlar, kurbağalar, göçmen sürüler
Yarasa aşiretleri, birbirine açılan tanrısız mağaralar
Yabancılık
Yalıtkanlık üretirler ha bire.