Yeni Köşe Yazısı Yayında!
✅🖋 Yeni Köşe Yazısı Yayında! 🪔 Kontrol delisi bir toplumda yaşarken, bazen olayları akışına bırakmanın ne kadar önemli olduğunu unutuyoruz. 🦋💐Hayata, zamana ve doğaya hükmedemeyeceğimizi kabullenmek zorundayız. Bazen akışına bırakmak, güzelliklerin kendiliğinden gelmesine izin vermektir. Betül FIRAT yeni köşe yazısında bu konuyu ele alıyor.🏅🔖📑🪭✒️ habergalerisi.com/yazar/betul-fir... #kitap #okumak #yazmak #mavi #betülfırat #köşeyazıları #köşeyazarı #köşe #deneme #gazete #haberlergalerisi
İşin aslını bildiğinde hüsn-ü zân edemiyorsun ve bu durum seni üzüyor,midene kramplar giriyor,içine içine ağlıyorsun. İnsanların yüzlerine ve sözlerine bakmak zorlaşıyor çünkü görüyorsun,gülüşler,bakışlar, konuşmalar yapmacık,menfaate hizmet eder olmuş. Yüzleri ve sözleri kendilerine ait olmayan insan kalabalıkları arasında;okumak,yazmak,yürüyüş yapmak,çiçeklerle ,toprakla,hayvanlarla ilgilenmekle bir nebze olsun teselli buluyorsun.
Reklam
Humay Yılmaz
Humay Yılmaz
Eski zamanlardaki gibi başlamalıyım mektuba… Dolma kalem ve bir parça kağıt işimi görür belki Üzerimden düşen ölü yaprakları mektubun sonuna damla olarak iliştireyim Ama önce bir mektup yazmalıyım… Postacıya verilmeyecek Bir ömür mahkum olacak sevilen kitaplardan birinin arasında… Acımasızlığım tutar böyle arada Köşede unutulduğum gibi Bir köşede bekletirim sözcükleri… Sonra Sayfaları böyle doldururum Bitti Dörde katlıyorum onu Ve… Aniden hatırlamıyorum elbette Artık mektup yazmak demode Okumak kadar Anlamak kadar… Ama yazıyorum, yazalım Ne güzeldi eskiler… Humay Yılmaz
Dünya Ahiret Yolculuğu
insan bu dünyada bir yolculuğun içerisinde. Yeryüzü serüvenimizde akış, kaçınılmaz bir şey. Ama bunu yaparken bir istikamet olmalı. Nereye gittiğimizi bilmeliyiz. Yola çıkarken de yanımıza hangi tür azıkları almamız gerektiğini de bilmeliyiz. Bize ne lazım? Lüzumsuz şeyleri sırtımızda taşıyıcı olarak yol alamayız. Yani diyelim ki ben bir
Salambo, 1862'de yayımlanan, gerçekçilik akımının öncüsü olarak kabul edilen Gustave Flaubert'in tarihi bir romanı olmakla birlikte mitolojik unsurlara da yer verilmiştir. MÖ 241-237 arasında Paralı Asker İsyanıyla Kartaca'da geçiyor. Kartaca komutanı Hamilkar'ın kızına aşık olan, birçok ırktan oluşan paralı askerlerin komutanı Libyalı Matho'nun bu tutkusunu fırsat bilen, savaş esnasında Kartaca'dan kurtulmasını sağladığı Spendius isimli işgüzar bir kölenin Kartaca'yı ele geçirmek için ortalığı kızıştırmasıyla yaşanan savaşı, vahşeti anlatıyor. Aşk hikayesi zaten sönük, aslında ortada aslında bir aşk da yok; ulaşaması çok zor bir şeyi isteyen babarların hırsı tutkusu var. Eski usullerde anlaşmazlıkların ve savaşların nasıl olduğuna dair bir vizyon kazanmak için okunabilir. Eski kahramanlık hikayeleri beni fazla etkilemiyor, her zaman hırsın yamyamlık derecesine varan vahşetine de kahramanlık demek de yanlış aslında. İki tarafında karşılıklı hatalarından oluşan isyan neticesinde birbirlerinin kırılmasına yol açan olaylar silsilesi. Gustave Flaubert romanı yazmak için olayların geçtiği yerleri dolaşmış ve uzun araştırmalar sonucunda yazmış. Savaş anını an be an uzun uzun betimlemeyerek aktarmış. Dönemin dini, kültürü üzerine fazlasıyla durulmuş ve mümkün olduğunca savaş öncesini ve savaş anındaki hiçbir şeyi atlamamaya çalışarak tasvir etmeye çalışmış, bu nedenle okunması biraz zor bir eser ama hâli hazırda Kurban Bayramı vesilesiyle et, kan olayına aşina olunduğu için okumak daha kolay olabilir sonrasında içinizin kaldırması daha zor olabilir.
Bundan iki üç yıl önce Instagram'da sürekli gündeme dair yazılar yazar paylaşırdım.Bir zaman sonra yapmamaya başladım sanırım yorulmuş ve sıkılmıştım.Ve o dönem gündemde olan/olmayan dini-siyasi tartışmaları düşünmekten ciddi anlamda(fiziki) başım ağrırdı.Şimdi o zamanlara geri döndüm sanki.Yine bir baş ağrısı ve bir şeyler yapamamanın verdiği hüzün,suçluluk duygusu.Anlamaya çalışıyorum ama bunca insanın neden sustuğu hakkında bir fikrim yok.Kendimizi geliştirmek,okumak,üretmek varken hep aynı sığlıkta boğuluyoruz.Hakikati göstermek için bir şeyler yapana da mâni olunuyor üstelik.Beğendiremiyoruz kimseye bir şey... Demem o ki ben yoruldum ama yine de elimden geleni yapacağım.Okumaksa okumak,yazmaksa yazmak,söylemekse söylemek...Elimden geleni yapacağım.Rabbim tüm mücadele edenlere güç kuvvet versin.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.