Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü fethi (1187)
Hıttin zaferinden sonra Selahaddin, bölgede birçok kale ve şehri Haçlıların elinden kurtarır. Bu sayısız başarılardan sonra, haçlılar tamamen Filistin’den çıkartmak ve Ömer İbn el-Hattab’a halef olmak için Kudüs’ün yolunu tutar.
Selahaddin 20 Eylül 1187’de Kudüs’ü kuşatır. O, şehre karşı son derece merhamet duygusuyla dolup taştığı için, Mescid-i Aksa’nın hatırı için burayı yağmalamak istemiyordu. Sulhla ve tatlılıkla alma niyetindeydi. Ancak haçlılar şehri 60 bin kişilik bir kuvvet müdafaa ettiklerinden dolayı cesaretlenip teslime yanaşmadılar. Çeşitli çarpışmalar ve şiddetli kuşatmalardan sonra nihayet doksan sene evvel Kudüs’e ve Beytü’l-Makdis’e giren haçlılar, 27 Receb Cuma günü hem de Allah’ın bir hikmetiyle miraç gecesinde şehri teslim etmek zorunda kaldılar. Selahaddin fetih yoluyla tekrar şehri ele geçirdi. Ancak, bir Müslüman devlet adamına yakışır bir tarzda asla merhameti ve adaleti elden bırakmadı. Haçlıların Kudüs’e girişlerinde yaptıkları katliamları O, asla tekrarlamak istemeyip bir intikam peşinde olmadı.
Artık Selahaddin Kudüs’e bir fatih olarak girmiş ve bu kutsal şehrin hürriyete kavuşmasını sağlamıştı. Cuma namazını büyük bir heyecanla Kudüs’te kılan Selahaddin, Haçlıların elinde kalan diğer şehirleri de kurtarmak için cihada devam etti.