Jo Nesbo - Kardan Adam
Favori yazarımdan aksiyon, macera dolu bir roman daha. Her sayfada merakınız aç bir hayvana dönüşürcesine kamçılanıyor. Çoğu kitapta katili tahmin ederim ama Jo Nesbo kitaplarını okuduğum zaman “yine mi gol değil be” diyorum. Hep ters köşe! Hep ters köşe! Adam romanı yazarken bile katili saklıyor, kendisi bile sanki sonunda öğreniyor. Yılın ilk karı yağmıştır. Jonas gece uyandığımda annesini evde bulamaz. Ondan geriye sadece bir iz kalmıştır. Bahçede kendiliğinden beliren bir kardan adamın boynuna sarılmış pembe bir atkı. Canım dedektif Harry Hole bu kayıp kadınla, kendisine ulaşan imzasız mektup arasında bir bağlantı kurmaya başlar ve daha ilk araştırmasında son on yılda on bir kadının, yılın ilk karı yağdığında kaybolduğu ortaya çıkar. Cesetleri yok eden katilin ise aklında korkunç bir plan vardır. Bu planda Harry’e dehşet verici bir rol düşmüştür. Gerçekten muhteşem bir polisiye! Bütün kitapları öyle! Misss gibi bahar da geldi 🩷
.... Çağdaş kadının bağımsızlık korkusu: “Sindrella Kompleksi” Sindirella Kompleksi’ni ilk duyduğumda adı itibarıyla ve kadın meselelerine ilgim olduğundan dikkatimi çekti, biraz araştırdım. İnternette tatmin edici bir kaynağa rastlayamadım. Fakat yazar Colette Dowling’in Sindrella Kompleksi adında bir kitabı olduğunu görünce derhal sipariş
Reklam
Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz’ün yazdığı “Kusursuz Cinayet” kitabı çıktı… Kusursuz Cinayet var mıdır, yok mudur? Kusursuz cinayetlerin peşinde adli tıp ve adli bilimler… İnsan vücudu ilk ne zaman kesilerek incelenmeye başladı ve otopsinin tarihsel gelişim süreci? Rembrant’ın Dr.Tulp’un Anatomi Dersi tablosunun esrarı… Yürüyen
Ne oldu cerahım!
ÇIRAK Serinin ikinci kitabını okurken yine kan dondurucu bir hikâyeyle karşılaşmak beni fazlasıyla gerdi. Buna rağmen sıkı takip ve detaylı incelemelerle dolu adli bir polisiye içinde olmak güzeldi. Özellikle suçlunun izini sürdükleri her vaka insanın tüylerini diken diken ediyor. İnce düşünülmüş cinayet aşamaları özellikle bırakılan izlerin imza değeri taşıması zekice kurgulanmış. Asıl belanın demir parmaklıklar ardında olduğunu bilsek de kitabın başından ittibaren bahsedilen yeni sapığın ona olan hayranlığından 'Cerrah'ın ne zaman devreye gireceğini merak ediyorsunuz. Bu kitapta edindiğim otopsi bilgileri de çok ilginçti. Film, dizi ya da kitaplarda kahramanlardan önce olayı çözmeyi seviyorum. Hâlâ bu konuda iyi olduğumu görmek gururumu okşuyor. Paslanmamışım. Son sahnede ise kendimi Dedektif Rizzoli'nin yerine öyle koymuşum ki sesli bir şekilde 'Ne oldu Cerraam!' Demeyi ihmal etmedim. Bahar dizisinin süper repliği bu kitaba da çok yakıştı. Siz ne dersiniz?
Dostoyevski, Avrupa'nın dedektif romanlarının ve duygusal romanların etkisinden hiç kurtulamamıştır. Duygusal etki, onun hoşlandığı türden bir çelişkiye yol açıyordu: erdemli insanları acınası vaziyete düşürmek ve bu vaziyetin içinden merhametin son bir nebzesini bulup çıkarmak.
Koridor yayınlarının polisiye ve aksiyon-gerilim romanlarını çok seviyorum. Üniversitedeki öğrencilik dönemlerimden bu yana 15 yıldır çok kaliteli eserleri yayınlıyorlar. Bunlar arasında en özeli de John Verdon romanları oldu benim için. Son kitabı “Yılan Avı”nı da soluksuz okuyup bitirdim. Dave Gurney karakteriyle okuyucularına adeta bir dedektif gibi olay örgüsünü çözdürüyor.
Reklam
109 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.