Bazı kitaplar vardır ki, "çarpa çarpa geceye, ışıl ışıl hikâyeler" bırakır. İşte öyle bir gecede Mahir Ünsal Eriş şöyle der: "Her hayat, birdenbire bambaşka yöne akmasını sağlayacak kırılma anları saklar." Kim bilir bu sabah bizlere neler getirir sevgili okur. Var olun. Mahir Ünsal Eriş - Dünya Bu Kadar İletişim Yayınları,
Erdem Bayazıt
Dünyanın en uzun hüznü yağıyor, Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne. Kar yağıyor ve sen gidiyorsun, Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun, Belki bulmağa gidiyorsun kaybettiğimizi O insan ve tabiat çağını. Dön bana ve dinle! Kuşlar uçuşuyor içimde. Loş bir keman solosu gibi Kuşların uçuştuğunu içimde, Dön bana ve dinle. Karanlık denizlerin dibinde, Birtakım incilerin olduğunu Birtakım incilere ve hatıralara Neden bağlı olduğumuzu unutma. Duy beni ve dinle! Denizler boğuşuyor içimde. Unutma diyorum ama sen anla, Anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara...
Reklam
Bugün en çok sevdiğim bir yazarın doğum günü. Ve iyi ki doğmuş diyorum. Çünkü, o hepimizin içimizdeki bir şeylerin tek kurtarıcısıydı. Ne desem az. Ama iyi ki doğmuşsun edebiyat adamı... Kendisini şu alıntılarıyla anmak istiyorum.
Edebiyatın Gayesi
Sanat sanat için midir, cemiyet için mi? Sanatın ve edebiyatın gayesi faydalı olmak mıdır, sadece güzel olmak mı? Edebiyat bir lüks müdür, yoksa halk için bilgi ve ahlak yükseltici bir terbiye vasıtası mı? Kısaca “edebiyattın gayesi nedir?” Bu soru, doğurduğu birçok meselelerle, büyük bir problem ailesi teşkil eder ve XIX. Asır Avrupa’sının
Deniz ve İnsan Bir yüzücünün ve bir sanatkârın denizi anlayışları arasında ördek ve Tanrı farkını bulabilirsiniz. Yüzücü, denizi bir ördek içgüdüsüyle (insiyakiyle) sever. Onun bayıldığı şey, etinin sıcaktan terleye terleye pişiklerle kızarmış ve haşlanmış büklümlerini, oyluklarını, apış aralarını ve koltuk altlarını suyun içinde yalayan
Geri188
885 öğeden 881 ile 885 arasındakiler gösteriliyor.