( Düşünce-Frekans-Müzik-Burç-Bilim-Büyü-Tılsım-Nazar )
_ DÜŞÜNCE _
_Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz.
*_Düşünce_
_Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz. İçimizde ne varsa biz oyuz. Bizi biz yapan zihnimizdir.
Akıl Karaya Vurdu
"Güvenmek aldanmaktır..." fikrinize kesinlikle katılmıyorum, sizin gibi düşünmüyorum Sayın Abdurrahim KARAKOÇ...
Güvenmek bildiğinde yanılmayacağına inanmaktır. Güvenmek o kadar kendine yeten bir kavram ki, yerine eş anlamlı başkasını koymak bile garip, eş anlamı değil de daha çok tanımı olarak bir kavram seç diye zorlansaydım "inanmaktır." derdim. Bildiğinizde yanıldığınızı ortaya çıkaran yani güveninizde sizi aldatanın varlığı olmaksızın güven yanınıza salt "aldanmak" olarak bakmak ve kimseye güven duymaksızın uzak durmak, güvenilir insanlardan "güvenilir" karakterlerini çalmaktır; bence bu da sizi hırsız yapar. Peygamber bile ilk açık davetini ve peygamberliğini ilanını kendine güvenildiğini bilerek inanacakları düşüncesi ile tüm Kureyş kabîlesini Safâ Tepesi’ne çağırarak ve onlar da tereddüt etmeden yani güvenerek geldiğinde yapmış; eğer Mekke'lilerin "Güvenmek aldanmaktır." diye kabul ettiklerini varsaysaydı herhalde hiç Mekke'lilerin karşısına çıkmazdı.
Herkes karakterinin gereğini sergiler; ben güvenirim güvenilir gördüğüm ve bildiğim herkese, güvenilir görünmüş ve bu konuda beni yanıltacak kadar ikna etmişse biri bırak aldatan aldatsın, o da onun karakteri, görmüş oluruz...
Osmanlı Hanedanında Mustafa İsmini Taşıyanların Talihsizliği.
Osmanlı hanedanında Mustafa ismimin yeri başkadır. Mustafa ismine sahip hanedan mensuplarının yüzleri (ister şehzade olsun ister padişah) nerdeyse hiç gülmemiştir. Gelin kronolojik sıraya göre Mustafa ismine sahip hanedan mensuplarının akibetlerine şöyle bir bakalım.
1- ilk sırada 1.Bayezıt'ın (Yıldırım Bayezıt) oğlu Çelebi Mustafa var.
Yeniden kavuşmak neydi bilmiyordum,
Acıma tatlı geleceğini,
Seni ummuyordum,
Kışıma bahar olacağını,
Çok habersiz geldin sevgilim.
Sen öyle bir mucize,
Bulamadım kalbimde öyle bir tercüme.