Yalnızlık eğer, kalabalıklardan, dış dünyanın kuru gürültüsünden, kesretten, insanı gaflete düçar edenlerden uzak durmak olarak algılanıyorsa, bu, şüphesiz, ruhu besleyen bir yalnızlıktır. İnsan kalabalıklardan kendini kaybedince ruhun bereketli alanına girer. Orası, insanlığımızı besleyen en değerli destekleri yaşadığımız yerdir. Zihnimiz orada, Bir olana odaklanır. İçimize döner, kalbimize bükülürüz. Bu, şüphesiz, insani kalitelerimizi artıran en etkili ve işlevsel süreçtir. Bu, bir bakıma ilahi merkeze dönmenin, odaklaşmanın, çokluktan arınmanın yaşandığı yerdir.
Sadık Yalsızuçanlar / cins dergi