SANATKÂR ve DÜNYA GÖRÜŞÜ...
- "Son olarak şunu sormak istiyorum. Bugün kendi sanatımız diyebileceğimiz bir vaziyet yok ortada. Çünkü kendi hazinemizin varlığını unuttuk. Onu tekrar dışarı çıkarabilecek bir şuur da yok. Ne eksiğimiz var ve bu hususta günümüz Müslüman sanatkârına ne önerirsiniz?" - "Türk-İslâm medeniyetinden süzülüp gelen değerli ve çağın sanat
Yaklaş bana yanmazsın! Yansan da o senin içinde yangın Şu an aklına düştüm, "Aklın yolu birdir." dedim yürüdüm -BirÇıkarYolumYok
Reklam
8 numara - Turgut
Defalarca baktı telefonuna ama canından çok sevdiği Selma'dan ne bir arama ne de bir mesaj vardı. Aksine Turgut'un mesajlarına cevap vermemiş, aramalarına da cevapsız kalmıştı. Yanına sadece bir el çantası almış, ona da askeriyede lazım olacak birkaç parça kıyafet ve eşya koymuştu. Camdan ona el sallayan annesi babası, çocukluk arkadaşı
Günaydın. Bazen şöyle laflar işitiriz: Ne çabuk bıraktın, ne kolay vazgeçtin. Hâlbuki ne dostluklardan ne aşklardan ne zamanında bize en yüce gelen o davalardan bir anda dönülmüyor. Hiç kimse öncesini düşünmüyor; emeklerimizi, vaktimizi, yüreğimizdekileri. Konuşmak ne kolay! Aslı Akarsakarya, "Vazgeçiş bir anda olmuyor, aklın görmediği bir
KURBAN NİSÂBI VE VACİP OLMASININ ŞARTLARI
Kurban nisâbı: Aslî ve zarûrî ihtiyaçlarından başka, fitre vacip olacak kadar malı-parası olan, hür ve mukîm erkek ve kadın her Müslümana kurban kesmek vaciptir. Bu malın -zekât nisâbında olduğu gibi- artabilecek mal olması ve üzerinden bir sene geçmesi şart değildir. Aslî ve zarûrî ihtiyaçlar şunlardır: Evi, evinin kâfî miktarda eşyası, bineği
KURBAN NİSÂBI VE VACİP OLMASININ ŞARTLARI
Kurban nisâbı: Aslî ve zarûrî ihtiyaçlarından başka, fitre vacip olacak kadar malı-parası olan, hür ve mukîm erkek ve kadın her Müslümana kurban kesmek vaciptir. Bu malın -zekât nisâbında olduğu gibi- artabilecek mal olması ve üzerinden bir sene geçmesi şart değildir. Aslî ve zarûrî ihtiyaçlar şunlardır: Evi, evinin kâfî miktarda eşyası, bineği (atı veya arabası), üç türlü giyeceği -yani iş elbisesi, günlük giydiği elbise, bayram ve benzeri günlere mahsus elbisesi- kendisinin ve nafakası kendisi üzerine vacip olanların bir aylık nafakalarıdır. Bundan fazla olarak 80,18 gr altın veya aynı kıymette başka bir şeye sahip olan kimselerin sadaka-i fıtır (fitre) vermesi ve kurban günlerinde kurban kesmesi vacip olur. Kurban kesmeye mahsus olan günlerde (bayramın 1. 2. ve 3. gününde ve Şâfiî Mezhebi’nde 4. günü dâhil, akşam vaktine kadar) zengin (yani nisâba mâlik) olan kimsenin de kurban kesmesi vacip olur. Hür, mukîm ve nisâba mâlik bir Müslümanın küçük çocukları için de kurban kesmesi müstehabdır. Zâhiru’r-Rivâye’de böyledir. Fetva, buna göredir. İmâm Hasan bin Ziyâd’ın, İmâm-ı Âzam Hazretlerinden rivâyetine göre ise bu kişinin, küçük çocuğu için kurban kesmesi vaciptir. İmâm-ı Âzam ve İmâm Ebû Yûsuf Hazretlerine göre kurban kesmekle mükellef olmak için, akıllı ve bâliğ (ergin) olmak şart değildir. Delinin ve henüz bâliğ olmamış çocuğun mallarından, babaları yahut vasîleri, kurban keser ve onlara yedirirler. Yediklerinden artanı, bunlar için (elbise gibi) kendisi ile faydalanılan bir şey ile değiştirebilirler. Fakat İmâm Muhammed’e göre kurban kesmekle mükellef olmak için, akıllı ve bâliğ olmak şarttır.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.