Nasıl huzur içinde, üzülmeden giderim? Yok, ruhum sızlamadan ayrılamam bu kentten. Surlarının içinde ıstırapla kıvrandığım günler uzundu.. ve uzundu yalnız geçirdiğim geceler; kim acısından ve yalnızlığından pişmanlık duymadan terk edebilir ki ıstırabını? Ruhumun çok fazla parçasını saçtım bu sokaklara ve bu tepelerde çıplak gezinen hasretimin çocukları da bir o kadar fazla; omuzlarıma bir ağrı ve yük çökmeden uzaklaşamam onlardan. Bugün üstümden çıkarıp attığım kıyafet değil, Kendi ellerimle yırtıp parçaladığım bedenimin ta kendisidir.
Sen gel bence ... Közde çayımızı demler, Huzuru yudumlarım gözlerinde, Sesinle ıslanır nefesinle kurulanırım, Yağmurun sesi cesaret verir ürkek cümlelerimize, Zaten yağmurda yağmak üzere, Sen gel bence ... Daha bir yürekliyim bu aralar, Daha bir asi, Daha bir suskun, Hatta daha bir çekilmez, Kendimden gidesim var ..! Ben benden gitmeden, Sen gel bence ... Yürekten yüreğe akar susarız gerekirse, Zaten susmak dediğin edep değil mi ..! Yırtar atarız hüzünlü geceleri ömrümüzden, Karanlığı mutluluğumuzla aydınlatır, Solan umutlarımızı yeşertiriz doğan güneşle .. Lal olan yüreğim edebim ebediyetim, Yüreğime karanlık çökmeden, Sen gel bence ...!
Bedirhan Almas
Bedirhan Almas
Reklam
Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez; Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez. İçeride bir has oda, yeri samur döşeli; Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez. Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada, Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez. Varlık niçin, yokluk nasıl, yaşamak ne, topyekün Aklı yele salıverip çıldırmadan geçilmez. Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi; Usta kaptan klavuza varılmadan geçilmez. Ne okudun, ne öğrendin, ne bildinse berhava; Yer çökmeden, gök iki şak yarılmadan geçilmez. Geçitlerin, kilitlerin yalnız O'nda şifresi; İşte, işte o eteğe sarılmadan geçilmez! Necip Fazıl KISAKÜREK
“Işığın kıymetini karanlık çöktüğünde anlarsın.. Karanlık çökmeden ışıklarınızı koruyun.!” m?🍃
Geçilmez..
Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez; Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez. İçeride bir has oda, yeri samur döşeli; Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez. Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada, Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez. Varlık niçin, yokluk nasıl, yasamak ne, top yekun? Akli yele salıverip çıldırmadan geçilmez. Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi; Usta kaptan kılavuza varılmadan geçilmez. Ne okudun ,ne öğrendin, ne bildinse berhava; Yer çökmeden ,gök iki şak yarılmadan geçilmez. Geçitlerin, kilitlerin yalnız Onda şifresi; İşte, işte o eteğe sarılmadan geçilmez! NECİP FAZIL KISAKÜREK
Johannes Vermeer'den Antonie van Leeuwenhoek'e mektup.
“Kuşkusuz, akşam çökmeden önce sık sık yaptığım gibi laboratuvarına uğrayıp seninle konuşmak yerine, sana bu mektubu yazmam seni şaşırtmıştır. Ama yeterince cesaretimi toplayamadığımı düşünüyorum. Bunları yüzüne karşı nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum… Birkaç gün önce, yeni mikroskobunun altında bana bir su damlası göstermiştin. Ben hep su damlasının
Reklam
349 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.