İnsandan tiksinen, köyde tek başına yaşayan babamın kuzeni ve sülalenin tek büyüğü halayı bugün zorla ziyaret ettim. Kombinimi, damadı, kardeşimi beğenmedi. Kombimine burnunu da ört, damada bu ne böyle zebellaaaağ gibi, kardeşime deve yorumlarında bulundu. Bu halayı tanıdığımdan beri asla memnun edemedik. Okula gitmeyi reddedip köydeki kiraz bahçesine çöktü. Kimse karışmadı. Huysuzluğuyla nam saldığı için gelen nadir görücüleri benim annem 100 yaşında öldü, anan 100 yaşına kadar yaşamayacaksa gömecek koca istemem diyerek reddetti. Kimse karışma cürretinde bulunmadı. Canı sıkılınca tüm sülaleyi birbirine düşürdü. Kimse onu suçlu bulmadı. Yine canı sıkılınca arayıp herkese küfür ediyor. Gülüp geçiyoruz. Zannetmeyin ki hala müthiş zeki, güzellik normlarında daima birinci falan. Halanın kalbinin kötülüğü yüzünde. Bugün bahçeden halaaaaağ diyerek bağırarak girmeseydim asla lokum ikram etmezdi. Halanın yeni musallatı benim çünkü son turunda babamı çok üzdü. Bayramdan bayrama, geçerken uğrayarak dadanacağım sana vicdansız hala. Yarın da o kirazların dalına çıkıp bahçene çekirdek tükereceğim. Beni sopayla kovalayana kadar başındaki yazmayım halaaaaağ. Minnoş, her pisliğini temizleyen, senin mahkemelerine bedava bakıp yedi sülaleyle uğraşan canım babamı üzmeyecektin.