İnsanlık bir Eşe ihtiyac duymadığı anda kendini aşacaktır. İnsan mutlu olmak için yaşayan bir varlıktır bu mutluluğu ona sağlayan en ilkel içgüdüsu Eş edinmektir. Buda beraberinde diğer ilkel duyguların varolmaya devam etmesini sağlar ve onları güçlü tutar. Buna Koruma,Saldirma, Çalma, Öldürme,Edinme ve Biriktirme örnek gösterilebilir. Kanaatimce Eş bulma insani İlkellige hapseden bir dürtü. Bu genlerimizde var ama unutulmamaliki geçtiğimiz 1 milyon yılda genlerimizde varolan pek cok ozelligi kaybedip olmayan pek çok özelliği edindik. Buna Adaptasyon>Mutasyon>Evrim üçlüsü sebeb oluyor sırasıyla. Demektir ki İçgüdülerimizde değişebilir. Daha iyisini istemek yerine Daha Faydalisini istemeliyiz (Fayda herzaman İyi ile birlikte değildir) . Bir hedefe ve o hedefe ulaşmak için bir Zarurete ihtiyacımız var. Ancak bu şekilde Gelişebiliriz. Bunu kısa yoldan yapabilmek için Bilincimizi bedenimizden ayırmamız gerek Sanal dünya yasami vb. Uzun yol ise Varoluşsal Bir Tehditle karşılaşmak olacaktır Bir hastalık,istila veya büyük bir savas gibi. Umarım kisa olanla yaparız. Çünkü bu süreç kaçınılmaz bir gelecek.
İnsan dokunduğu herşeyi mahv eder.
Bir gezgin seyahat için gittiği ülkelerden birinde ölmek üzere olan bir hayvana rastlar ve hemen yardım etme içgüdüsü ile ona el uzatmak ister. Gezgin, hayvanı yeniden cana getirmek için uğraşırken yerli halktan yaşlı bir kadın gezgini bir süre izledikten sonra: “Artık rahat bırak hayvanı, bırak rahatça ölsün” der. Bu uyarıya rağmen adamın çabasının halen devam ettiğini görünce kadın tekrar: “Onlar burada senden çok daha önce vardılar senin yardımına muhtaç büyümediler, doğada yapacağın en büyük iyilik hiç var olmamış gibi yaşamaktır…” diye ekler.
Reklam
Libido Nedir? Libido, ilk defa Sigmoud Freud’un bir öğrencisi tarafından kullanılan bir kelimedir. Freud’a göre libido, yaşam içgüdüsü, enerjisidir. Çoğalmayı, üremeyi dolayısıyla cinsel dürtüleri teşvik eder. Türk Dil Kurumu’na göre libido ‘İnsanın davranışlarının temelini oluşturan cinsel içgüdü’dür. Tıbbi literatürde libido, cinsel arzu
Rehberler/
*Olanı olduğu gibi kabullenmek;yürekteki savaşları bitirir.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
*Huzurunu yaşadığı günde bulamayan insana kurtuluş yoktu.Aylak Adam,
Yusuf Atılgan
Yusuf Atılgan
*Persona'nın, insanın gerçekte olduğu şey değil, başkalarının ve kendisinin olduğunu düşündüğü şey olduğu söylenebilir.,,“Kendindeki ''öteki'' ile karşılaşmış insan aynı kalamaz; ve yaşamındaki sarsıcı değişim kaçınılmazdır.”"..oluşum, yeniden oluşum, ebedi zihnin ebedi eğlencesi "Dört Arketip,
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
*Düşünen bir insan olgunluğa eriştiğinde kendini çıkışı olmayan bir tuzağın içindeymiş gibi hisseder.
Anton Çehov
Anton Çehov
*Her çağda ahlaksızlığın dinden aldığı destek, ahlakın aldığından az olmamıştır.Bir Yanılsamanın Geleceği,
Sigmund Freud
Sigmund Freud
*"Aptallık derinlikten yoksundur, aptalın kurnazlığı yoktur. Zekâ ise kıvrılıp bükülür, saklanır. Akıl sinsidir, aptallık ise dosdoğrudur, dürüsttür. Karamazov Kardeşler
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
*“Bir baharı hak ettim, hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim.”
Virginia Woolf
Virginia Woolf
*"Bende birisi kendisi ile sohbet ediyor." Bekleyiş Unutuş
Maurice Blanchot
Maurice Blanchot
*"Annelik içgüdüsü olarak düşündüğümüz şeyi annelik sosyalleşmesi olarak tanımlamak daha iyi olabilir, bu doğamızdan ziyade kültürümüzün ürünüdür."Gönüllü Çocuksuzluk,
Amy Blackstone
Amy Blackstone
*"Dilin bir önermesini anlama edimi bir müzikal temayı anlama edimine sanıldığından çok daha benzerdir. Demek istediğim şu:linguistik bir cümleyi anlamak, genelde bir müzikal temayı anlamak denen şeye sanıldığından çok daha yakındır.", Wittgenstein ve Dilin Sınırları
Pierre Hadot
Pierre Hadot
27 Mart 2024 Uluslararası Tiyatro Bildirisi
SANAT BARIŞTIR... Yazan: Jon FOSSE, Norveç, oyun yazarı Her insan benzersizdir ve yine de diğer herkese benzer. Elbette dış görünüşümüz başkalarından farklıdır, bu tabii ki iyidir, ancak içimizde, her birimizin sadece kendisine ait olan bir şey vardır -kişiye özgü olan. Bunu kişilerin özü ya da ruhu olarak adlandırabiliriz. Ya da kelimelerle hiç
Panteist ve deist inançların kısa bir eleştirisi.
Tüm köklü tanrı düşüncelerinin tanrıyı bedenleştirerek çürüten din olgusuna dayalı olması, tanrının zihnin bir illüzyonundan ibaretmiş gibi görünmesine sebep olur. Aynı şekilde yetersiz ve sığ din felsefeleri tanrıları somut ve sığ bir yapıya bürüyor. Toplumsal evrimle birlikte insan evrimine paralel evrilen tanrı ilk başlarda doğadan bir
Reklam
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.