Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Duygular
Yıllardır aile danışmanlığı eğitiminde aldığım derslerden biri hala zihnimi kurcalamaktaydı. Taki bugün Cüceloğlu’ndan bir daha dinleyinceye kadar… Ders diyordu ki “bilin ki kimse sizi sinirlendiremez, kimse sizi öfkelendiremez. Bu yüzden kimseye beni kızdırma, beni güldürme demeyin. Duygular size aittir ve karşıdaki insanlar ne yaparsa yapsın
"Fakat ben şimdi biliyorum ki hüküm veren biri yanılıp günaha da girebilir.Bu kayalıkların derinliklerinde benim verdiğim kararlarla acı çeken insanlar var.Acının ne demek olduğunu ben şimdi çok iyi anladım.İnsan her şeyin karşılığını vermek zorunda değil.Kralım,özgürlüğüne kavuşturun o insanları çünkü onların övgüleri beni
Reklam
Sizce insan ne ile yaşar ? Bence kendisiyle.Herkes gider sadece kendisi kalır. Medine D.
İnsan düşünce ile yapmak arasında bir hayat yaşar. Ya yaptıktan sonra düşünür ya da düşündükten sonra yapar ve sonu ne olacağını bilmek ihtimallerin arasında...
Vücud ve iç Terkce
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Yaşam Türkce
Yaşam Ne söylendiyse sadece dinledik. Başka nasıl yapılmalı kesin bilemedik. Yaşamı görüb de böyle yapdık? İnsanlar konuştu gerçeğe çatdık? Yalnız konuşulur aynı mevzular. Bunu yaparsan olacak budur.
Reklam
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Türkce
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Dünyaya gelende vardı sebebi? Yaşaya bilmedi amaç üretdi. Düşünür ne yapsam daha gerekli? Seçtiğim beni de yapsın önemli. Beni tanısın dünyadakı insan.
Dialog Türkce
Dialog Nasıl net gözlem yapa biliriz? Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz? Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız? Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız? Derler insan çözülmez kutu bağlı. Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Tolstoy’un "İnsan Ne İle Yaşar" adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım.” der. “Yoksa bütün hakkını kaybedersin.” Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takâti. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz… Reis olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom’u bu mezara gömerler. Reis Pahom’un mezarının başında durur şöyle der: “Bir insana işte bu kadar toprak yeter!” Mütemadiyen biriktirmek istiyoruz. Yiyemeyeceğimiz kadar erzak, giyemeyeceğimiz kadar kıyafet, kullanamayacağımız kadar eşya, oturamayacağımız kadar ev… Gözlerimiz midelerimizden, arzularımız ihtiyaçlarımızdan daha büyük ! İnsan ne
İnsan Ne ile Yaşar
İnsan Ne ile Yaşar
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.