Düşünüyorum da zaman ne çabuk geçmiş. Lise, ortaokul, ilkokul yıllarıma dönüp baktığımda çok uzakmış gibi geliyor. Sevinçlerimi, hüzünlerimi, arkadaşlarımı ve en çokta öğretmenilerimi özlüyorum. Hele ki birkaç tanesi var ki aklımdan hiç çıkmadı. O zamanlar genciz tabi, kanımız deli akıyor. Anlamadık dediklerini. Hepsini yabana attık. Gülüp geçtik.
Hasan Ali Yücel klasikleri
Akışınızı işgal ettiğim için kusura bakmayın. Okudukça işaretleme amaçlı. Tamamen kişisel :) 1. Gurur ve Önyargı - Jane Austen 2. Geceye Övgüler - Novalis 3. Mutlu Prens - Oscar Wilde 4. Seçme Masallar - Hans Christian Andersen 5. Kerem ile Aslı - İsa Öztürk 6. Yürek Burgusu - Henry James 7. Duino Ağıtları - R.M.Rilke 8. Modeste Mignon
Reklam
Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır
"Nurettin Topçu, Sorbon'da, "devlet doktorası" yapan ilk Türk öğrenciydi. Doktora tezi, "yılın" en başarılı tezleri arasında "birinci" seçilmişti. Üniversitenin geleneklerine göre, birinci gelene "ödül" verilirdi. Profesör, nasıl bir ödül istediğini sordu. -Mösyö, bir altın saat mi, yoksa Amerika'ya veya Kuzey ülkelerine bir seyahat mi istersiniz? Siz hangisini tercih ederseniz, onu alacaksınız, dedi. Bu teklif üzerine Nurettin, kendinden emin ve gayet kararlı bir şekilde, -Bunların hiçbirini istemiyorum. Sadece "gönderdeki" Türk bayrağının akşama kadar orada kalmasını istiyorum" dedi. İsteği yerine getirildi, Türk bayrağı akşama kadar orada, Sorbon'da dalgalandı durdu..." Emin Işık, Çağdaş Bir Dervişin Dünyası, s. 70.
Rabia
Ey Rabia, adın parlayan bir ışık, Gecede bir işaret, edilmeli yardımınla yolculuk . Güzelliğin öyle ki, gönle dokunuyor, Değerli taşlar arasında bir mücevher, bir sanat eseri bir nazarlık Gözlerin deniz gibi derin ve mavi, Ruhuma açılan bir pencere, yeni bir manzara. Dudakların, çiçek açan kırmızı gül adeta, Nazik bir dokunuş, sevgi dolu bir ilgi. Saçların, altın çağlayanı, Bir zafer tacı, muhteşem bir ışıltı. Cildin ipek gibi pürüzsüz ve narin, Endamın bir tuval, ilahi tasarımı. Kahkahaların, kulaklarıma müzik, Bir neşe Türküsü, tatlı bir tını. Gülüşün, güneş hüzmesi, Bana bir hediye, bir deniz feneri. Ah Rabia, sen değerlilerden bir değersin, Görülmesi gereken bir rüya, kazanılması gereken bir hazine. Geceyi rahmetinle aydınlatıyorsun, Dünya semasında parlayan bir yıldız.
Hasan ALTINIŞIK
Hasan ALTINIŞIK
Fransızlar 50 yıl Alsas-Loren'i sayıkladılar. Hem de halkının çoğu Alman olduğu halde... Biz niçin kendi Alsas-Lorenlerimizi istemeyelim? Yirmi asırdır esir yaşayan Yahudiler Filistin davası ardında iken, Bulgarlar bir defa işgal ettikleri Trakya'yı isterlerken, Yugoslavlar vaktiyle bir defa sefer ettikleri Selanik'ê hasret çekerken, Araplar Antakya ve Adana'yı benimserken, Mısırlılar Sudan'a sahip çıkarken, Moskoflar Kars ve Ardahan'dan dem vururken biz niçin eski yerlerimizi istemeyelim? Altın-Işık, 5. sayı, 25 Mayıs 1947 ~
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
~
Atatürk'ten Son Mektup
Siz beni hâlâ anlayamadınız, Ve anlayamayacaksınız çağlarca da, Hep tutturmuş "yıl 1919, Mayısın 19'u" diyorsunuz, Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övünüyorsunuz. Mustafa Kemal'i anlamak bu değil, Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil. Bırakın o altın yaprağı artık, Bırakın rahat etsin anılarda şehitler, Siz bana neler
Reklam
358 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.