Öğrencilerinizle birlikte izleyebileceğiz bir tiyatro oyunu tavsiyesidir.
Başrollerini Serdar Yeğin, Gülen Karaman, Erhan Yazıcıoğlu, Ahmet Yenilmez, Zuhal Yalçın, Levent Özdilek, Şebnem Özinal, Ziya Kürküt, Sefa Zengin, Yiğit Yapıcı ve Volkan Severcan gibi oyuncuların oynadığı Cumhuriyete Doğru oyununu izledim. Atatürk ve Cumhuriyeti kurma yolunda yaşananları bir de tiyatrocuların gözünden izledim. Her zaman minnet ve saygıyla anacağım ve her daim izindeyim.
Devrim ve karşı devrim
27 Mayıs darbesini hâlâ “devrim” diye alkışlayanlar var. Tarihe bakışta “devrim – karşı devrim” gözlüğünü takanlar, bu iki kavramada sığmayan olgulara objektif ve analitik bakamıyorlar. “Karşı devrim”in 1939’da başladığını yazanlar bile çıktı! “Parti devleti” daha fazla devam edebilir miydi? ‘Devrim’ diye kutsama veya karalama… Yüz on yıllık bu
Reklam
Cumhuriyet tarihinin solcu aydınlarından biri olarak tanıdığımız, Askeri Tıbbiye mezununu ayrıca 1950'de Vatan Partisinin kurucusu olan Hikmet Kıvılcımlı "Fetih ve Medeniyet" adlı kitabında İstanbul fethinin "yalnız Türkler'in değil, bütün dünyanın kutlayabileceği, kutlamakla haklı-hatta bir dereceye kadar, insan olarak vazifeli sayılabileceği büyük Türk inkılaplarından" biri olduğunu belirtir. Fatih ve Atatürk konusunda şuurlu her insanın düşüncesi bu kadar açıktır. Milli kimliğin sağı solu olmadığı gibi millli şuurun da sağı solu yoktur. Fatih,Atatürk; Atatürk, Fatih'tir. Fethin 571.yılı kutlu olsun. Kutlu Günlere...
""İKİ KADEH RAKI" AŞAĞIDAKİ YAZIYI BİR ORTAOKUL ÖĞRENCİSİ, OKULUNUN DUVAR GAZETESİNE YAZMIŞ. İNANILMAZ GUZEL VE FARKLI BİR BAKIŞ AÇISI İYİ DE YAPMIŞ... Bu ülkede yasayan her insanin bağımsızlığını ve demokrasisini borçlu olduğu insan: ATATÜRK... Gençliğinde kot pantolon giyememiş. Sevgilisin elinden tutup hasılat rekorları kiran
Attila İlhan
Milliyet, Güneş, ve Cumhuriyet gibi gazetelerde uzun yıllar köşe yazarlığı yapan Attila İlhan, 15 Haziran 1925 tarihinde Menemen'de doğdu. 11 Ekim 2005 tarihinde İstanbul‘daki evinde 80 yaşında hayatını kaybetti. İzmir Atatürk Lisesi’nde okuduğu sırada okulda tanışıp aşık olduğu bir kıza Nazım Hikmet’in şiirini mektup olarak yazmıştır. O dönemlerde Nazım Hikmet’in şiirlerini paylaşmak kesinlikle yasak olduğundan bu mektup öğretmenleri tarafında yakalandığında çok büyük bir yasal suç işlemiş olarak sayılmış ve okuldan atılmıştır. Daha sonra bu olay hukuksal boyuta taşınmıştır. Attila İlhan 1941 yılında 3 hafta tutuklu kaldıktan sonra 2 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Tutuklu kaldığı dönemde kendisi adına bir daha Türkiye’nin hiçbir yerinde eğitim göremez kararı çıkınca, babası duruma el atmış ve büyük uğraşlar sonucunda bu kararı 1944 yılında ortadan kaldırmıştır. ”Cebbaroğlu Mehemmed” isimli şiiri birçok şairi geride bırakarak kendisine ikincilik ödülünü kazandırmıştır. Bu başarı İlhan için bir dönüm noktası olmuştur. 1948 yılında ilk şiir kitabı olan ”Duvar”ı yayımladı. Aynı yıl Paris'e gitmeye karar verdi. Bu kararı ”Nazım Hikmet’i Kurtarma Hareketi”ne katılmak için almıştır. Gelişim Yayınları, Milliyet, Güneş, Meydan Gazetesi ve Cumhuriyet gibi gazetelerde uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı. Bunun yanında birçok senaryo kaleme aldı. Yazdığı senaryolardan diziye uyarlanan ”Kartallar Yüksek Uçar”, ”Yarın Artık Bugündür” ve ”Sekiz Sütuna Manşet” çok fazla izlenen diziler arasında yer aldı.
Kapıyı açtığımda yüzünde kocaman bir sırıtışla bakıyordu bana. "Neden geldin? Sabah bir daha görüşmeyelim, diyerek yüzüme telefonu kapattın? Fikrin mi değişti? Bu koku ne ayrıca? Gece olmadan mı içmeye başladın?" diye soruyu yönelttiğimde kapının kenarına iyice yaslandı. "Bugün önemli bir gün. O yüzden geldim." "Ne önemi varmış bugünün?" "Ha?" dedi ve başını kaşıdı. "Bugünü Atatürk gençlere emanet etmiş... Şeydi bugün... Heh! Hatırladım. 19 Mayıs Cumhuriyet Zaferi ve Çocuk Bayramını kutlamak için geldim." Gözümü kapattım yavaşça. "Allah kahretsin bir an kulağıma çok doğru geldi." -A.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.