“Kim umar senden vefâyı, yalan dünya değil misin? “ Aziz Mahmut Hüdayi
İmam Gazâlî, "Mûsikînin etkisiyle harekete geçmeyen kişinin yaratılışında eksiklik vardır" der İhya-u Ulumi'd Din'in 2. cildinde. Şeyh Sa'di Şirâzî, "Develerin bile başında hoş nağmenin aşkı ve şevki varken insanda müzik zevki olmazsa o kimse insan değil eşektir" der Gülistan'ında. Aziz Mahmut Hüdâyî Hazretlerinin birçok ilahisini besteleyen ve günümüze ulaşmasını sağlayan isim İsmail Hakkı Bursevî Hazretleridir. Zamanında musikiye düşmanlık besleyen âlimlere "Ne acib kendini Ehl-i Sünnet'in ekâbirinden sayarsın" ve "Kulağına girmedi mi: Humeyrâ benimle konuş, işitmedin mi ki: Ya Bilâl bizi rahatlandır" diyerek cevaplar vermiştir, daha ağırları da mevcuttur. Bir vakit Hz. Pîr Mevlânâ "Mûsıkî cennet kapılarının gıcırtısıdır" dediğinde dervişlerinden biri "Kapının gıcırtısı benim hoşuma gitmiyor" diye çıkış yapmış. Mevlânâ Hazretleri de "Ben cennet kapılarının açılmasını, sen de onların kapanmasını duyuyorsun" demiş. Nerenle dinlediğin meselesi... Geçtiğimiz günlerde herifin biri çıkıp "Itrî'yi hiç bir zaman rahmetle anmadım, melekler de anmıyor, hilafet toprağına müzik soktu" dedi, diyebildi bu topraklarda. Kimse de bu herifi doğduğuna pişman etmedi. Hilafet toprağında halifelerin, şeyhülislamların, tarikat ehlinin beste yaptığını söylemedi. "Osmanlıyı batıran enderun usulü teravihtir" diyen bu cehalet tohumu herife, söz konusu usulün saraydan çıktığını hiç kimse anlatmadı. Türkiye'nin son on beş yılda geçirdiği, geçirmekte olduğu seviyesizleşmeyi artık anlatmak da yetmiyor. İnsan tiksiniyor, beziyor, yoruluyor
Geri15
52 öğeden 51 ile 52 arasındakiler gösteriliyor.