Lu'lu Kung-hu ve Chao'lu Ch'i-ying aynı anda hastalandılar ve büyük Pien-ch'iao'dan yardım istediler. M.Ö. beşinci yüzyılın ünlü hekimi Pien-ch'iao her ikisini de iyileştirdi ve tekrar iyi olduklarında onlara, muzdarip oldukları hastalığın iç organlara dışarıdan saldıran bir hastalık olduğunu ve bu nedenle bitkisel
Nazım Hikmet Ran
Türk şiirinin romantik devrimcisi: Nazım Hikmet Ran Ressam Ayşe Celile Hanım ile Hikmet Bey'in oğlu olarak kimi kaynaklara göre 14 Ocak 1902'de Selanik'te doğan ve asıl adı Mehmet Nazım olan şair, ilkokulu Göztepe Taş Mektep'te okudu, ardından Mekteb-i Sultani'nin hazırlık sınıfına yazıldı. Ailesinin yaşadığı ekonomik
Reklam
Yolun ortasında küçük bir çocuk dileniyor. Etrafından araçlar geçiyor. Hava buz gibi. Çocukcağız donuyor. Üzerinde bir mont bile yok. Yırtık pırtık bir kazak, pantolon ve ayakkabı. İnsanlar acıyıp para veriyor çocuğa. İş çıkışı saati trafik bir hayli yoğun. Fakat yol kenarında park etmiş, siyah mercedesin içindeki takım elbiseli adam hasılattan ek
Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik... "Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!" şuurunda bir gençlik... Devlet ve milletinin büyük çapa ermiş yedi asırlık hayatında ilk ikibuçuk asrını aşk, vecd, fetih ve hakimiyetle süsleyici; üç asrını kaba softa ve ham yobaz elinde kenetleyici; son bir asrını Allah'ın, Kur'ân'ında
Dışlananlar ( roman - sayfa 21)
Boyu bir kavak ağacı kadar uzun, siyah saçları birbirine karışmış, üst kısmı sıkı, alt tarafı epeyce geniş ve ayakkabılarını kapatan pejmürde bir pardesü giymiş olan adam, gece yarısı, kütüphaneci karı koca Mary ile jason' un evinin kapısını çalar...O saatte beşinci uykusunda olan evin hizmetçisi asık suratla kapıyı açar.... _ patladı patladı bom bom!! _ gece gece ne diyorsun sen be deli ! Mayıs
Hanife Çıta
Hanife Çıta
BEŞİNCİ NÜKTE: Dua, ubudiyetin ruhudur ve hâlis bir imanın neticesidir. Çünki dua eden adam, duası ile gösteriyor ki: Bütün kâinata hükmeden birisi var ki; en küçük işlerime ıttıla'ı var ve bilir, en uzak maksadlarımı yapabilir, benim her halimi görür, sesimi işitir. Öyle ise; bütün mevcudatın bütün seslerini işitiyor ki, benim sesimi de işitiyor. Bütün o şeyleri o yapıyor ki, en küçük işlerimi de ondan bekliyorum, ondan istiyorum. İşte duanın verdiği hâlis tevhidin genişliğine ve gösterdiği nur-u imanın halâvet ve safîliğine bak, قُلْ مَا يَعْبَؤُ۬ا بِكُمْ رَبّ۪ى لَوْلَا دُعَٓاؤُ۬كُمْ sırrını anla ve وَ قَالَ رَبُّكُمُ ادْعُون۪ٓى اَسْتَجِبْ لَكُمْ fermanını dinle. اَگَرْ نَه خَواه۪ى دَادْ ، نَه دَاد۪ى خَواهْ denildiği gibi: Eğer vermek istemeseydi, istemek vermezdi. سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ مِنَ الْاَزَلِ اِلَى الْاَبَدِ عَدَدَ مَا فِى عِلْمِ اللّٰهِ وَ عَلٰٓى اٰلِه۪ وَ صَحْبِه۪ وَ سَلِّمْ سَلِّمْنَا وَ سَلِّمْ د۪ينَنَا اٰم۪ينَ. وَ الْحَمْدُ لِلّٰهِ Mektubat - 302
Reklam
161 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.