Saygı ve rahmetle
Telefon ahizesini uzatan otel resepsiyonunda görevli adamın yüzüne doğru dürüst bakamaz bile..
İstanbul'dan ailesinin gönderdiği para karşılayamıyordu gündelik harcamalarını.
Otele borcu birikmişti.
Bir anlık tebessümle ahizeyi eline alarak resepsiyon görevlisinden kaçırır bakışlarını..
Mefkure Hanım'dır arayan..
"Çabuk gel,
Bit Palas'tan sonra dili beni yorduğu için uzaklaşmıştım Elif Şafak'tan şimdi yeniden buluştuk ve çok güzel gidiyor. Her fırsatı değerlendiriyorum.
Mine Kırıkkanat Elif Şafak aleyhine açtığı intihal davasını kazandı!
Yazar Mine Kırıkkanat’ın, Elif Şafak’a açtığı intihal davasında karar açıklandı. Mahkeme Kırıkkanat’ı haklı bulurken, Şafak’ın Bit Palas romanının, Sinek Sarayı isimli romandan intihal olduğuna karar kıldı.
Yazar Mine Kırıkkanat, Elif Şafak’ın Bit Palas romanında kendi romanı olan ‘Sinek Sarayı’ndan intihal yaptığı iddiasıyla dava açtığı dava sonuçlandı.
Anadolu 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada açıklanan gerekçeli kararda, mahkeme inceleme neticesinde Şafak’ın romanının Kırıkkanat’ın romanından intihal olduğuna karar kıldı. Karar sonucunda mahkeme, Elif Şafak’a 159 bin lira para cezası vermesinin yanında, kitabı yayımlayan Doğan Kitap’a da 83 bin lira maddi tazminat cezası verilmesinde karar verdi. Kırıkkanat taraflardan ayrıca 10 bin TL’de manevi tazminat kazandı.
Kararın istinaf sürecinin kesinleştiği takdirde Elif Şafak’ın Bit Palas romanı hem yeni basım yapamayacak hem de piyasada olan baskılar da geri toplatılacak.
Kırıkkanat, hem Elif Şafak, hem Doğan Kitap’a karşı açtığı davada iki kitap arasında titiz bir karşılaştırma yapan bilirkişi kuruluna da teşekkür ederken, 'En zor zamanlarımda yazdığım Sinek Sarayı romanım için adalet vuku buldu' dedi.
Kırıkkanat, "Yaşamda her iyiliğin ve her kötülüğün bir karşılığı, intihalcilerin de fütursuzca çaldıklarının bedelini ödeme zamanı vardır" dedi.
"Bit Palas" romanı Elif Bilgin Shafak'ın okuduğum en özgün romanıydı. Mine Kırıkkanat'ın ciddi anlamda Elif Hanım'a şahsi bir öfkesi olduğu izlenimindeyim. Yoksa bu kadar basit bir esinlenmeyi intihal olarak algılaması başka bir nedenle açıklanamaz kanısındayım. Bunun bir adım sonrası aptallık ya da kötülükle açıklanabilir. Ülkede edebiyat yoktu zaten, elbirliğiyle tamamen bitirme derdine düşmüşler. Zeki Demirkubuz'dan sonra Mine Kırıkkanat'ın da bu durumunu gördükçe, ülkedeki sanat mefhumundan tiksinti geldi vesselam...