Sen, şafaklara doğru bir bakarsın ellerine, bedenine!
Ve doğrultursun köhnemiş gövdeni, ayakların sarkarak yerlere
Çalarsın bileklerine jiletleri, iflah olmaz dertlerinle gelen.
Titreyen ve uğuldayan soğukta iner gökyüzünden feryat
Bir çığlık olur üzeri çizilen her damarda akan kan
Ve kavrulur acıyla, ayaklarında pranga ölüme ilerleyen ruh
Dayanılmaz bulur da sıkarsa canını sancılar
Var, el et de git bu bilinmez yerden.
Sokulur da zihnine, beynini çiğ çiğ yiyecek vehimler,
Alır seni, sen ölmeden.
M.A