Birazdan 06. 02. 2024 tarihli güne giriş yapacağız. Toplum olarak hafızamız zayıf, yıl dönümü deprem duyarlılığımızı artırmak için iyi bir fırsat olabilir. Elimizden ne geliyorsa onu yapmaya gayret edelim. İyi geceler. ------------------------------------------ Dikkat bu bir uyarıdır! Lütfen yer kabuğu fay hatlarını, demiryolu ray hatlarına benzetmeyiniz. Bunları yerinden söküp Mars’a taşımak gibi bir şansımız yok. Ülkemiz %80 risk oranında coğrafi yerleşime sahip bir deprem ülkesidir. Depremler büyük olabilir ama onu felaket haline getiren deprem coğrafyası üzerinde yaşayan halklar ve yöneticileridir. Susmayınız! “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözü 17 Ağustos 1999 depremi sonrası geniş kitleler tarafından kullanılan bir sözdü. Ne yazık ki 24 yıl sonra 6 Şubat 2023 sabahı hiçbir şeyin değişmediğini, çok daha kötü hale geldiğini gördük. 19.02.2023 13:25 itibarıyla 40 bin 642 can kaybımız var. Lütfen! Kader diyerek Allah’ı suçlamayınız. Her defasında kaderi Japonya, kederi biz yaşamayalım. Aktif ve belirleyici olalım. Hiçbir şey yapmıyorsanız dahi; günü kurtarmak, kendini kurtarmak, seçim kazanmak için yapılan uygulamalara itibar etmeyiniz. Ülkemizin depremde zarar gören ve görmesi muhtemel yerleri öne almak kaydıyla tüm yurtta uygulanacak imar ve dönüşüm politikalarına, iyi organize olabilecek sivil savunma örgütlenmesine ihtiyacı var. Elbette bunları uygulayacak liyakat sahibi “güvenilir” yöneticilere! “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” Mustafa Kemal ATATÜRK
Maneviyat Ticareti: Dinin Sessizce Ele Geçirilmesi
Mindfulness, kapitalizmin zehirli etkileriyle başa çıkmamıza yardımcı olacak bir güç gibi konumlandırılıyor. Bununla birlikte önerdiği şeyler piyasa tarafından rahatlıkla sindirildiği için sosyal ve politik dönüşüm potansiyeli iğdiş ediliyor. Mindfulness hareketinin liderleri kapitalizm ve maneviyatın uzlaşabileceğine inanıyor, nedenlerine derin ve geniş çaplı bir bakış atmalarına gerek kalmadan insanların streslerini azaltmak istiyorlar. Gerçek anlamda devrim niteliğinde bir mindfulness, etik davranışları hesaba katmadan mutluluğu kendine hak gören batılı düşünce yapısına meydan okurdu. Buna rağmen mindfulness programları yöneticilerden idari kararlarının ve kurumsal politikalarının açgözlülük, kötü niyet ve aldatmacayla dolu yanlarını sorgulamalarını beklemiyor. Bunun yerine insanlara stresten uzak kalmanın, üretkenlik ve odaklanmayı artırmanın, haftada 80 saat çalışmaktan kurtulmanın bir yolu olarak pazarlanıyor. Meditasyon yapıyor olabilirler, ama aslında başınız ağrırken aspirin almaya benziyor. Ağrı geçti mi aynı tas aynı hamam. Bireyler daha iyi insanlar hâline gelseler de kurumların kârı olabildiğince artırma derdi değişmiyor. Ronald Purser, The Guardian
Reklam
"Tutunamayanlar"ı yarım bırakmamak için...
Tutunamayanlar'ı yarım bırakmamak için yapılacaklar listesi: 1.Oğuz Atay serüveninize Tutunamayanlar kitabıyla başlamayın, bunun yerine Korkuyu Beklerken kitabıyla başlayın. Çünkü Oğuz Atay'ın dert edindiği bütün konuların hepsi neredeyse Korkuyu Beklerken öykülerinde var zaten. Yani aydın eleştirileri, ironiler, iç hesaplaşma, monolog,
Deprem
1000'e yakın deprem oldu kentsel dönüşümlerden sorumlu olan Çevre ve Şehircilik Bakan'ı Murat Kurum'un sorumlu olduğu kentsel dönüşüm görevini başaramadı, Bakanlar Başkanı (Cumhur Başkanı) Sağlık bilmeden Sağlık Bakanlığından, Sismoloji bilmeden Çevre ve Şehircilik Bakanından sorumlu... İnsanlar Kentsel Dönüşüme izin vererek
‘Doğa olayı’ kavramını ‘doğal afet’ kavramına dönüştüren bizleriz. Dönüşüm, tabiatın dilini bilerek yapılır...
Deprem
Bilim insanı bir yandan araştırmalar yaparken bir yandan eğitim yoluyla gelecek nesilleri yetiştirmek bir yandan da bilimsel gerçekler ile toplumu ikaz etmekle görevlidir… Bilim insanları hakikatin savunucusu olmak zorundadır. Bilimsel araştırmalar yanlışlanabilen geçici doğrulardır. Bilimden maksat; hakikati aramak ve insanlığa yol göstermektir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.