25/06/2024 - 20:54
3. Dünya Savaşı söylentileri, küresel çapta olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir endişe kaynağı olarak öne çıkmaktadır. Bu tür söylentiler, Türkiye toplumunun hem psikolojik sağlığını hem de sosyolojik yapısını derinden etkileyebilir. Bu yazıda, bu söylentilerin Türkiye toplumu üzerindeki olası etkilerini
Reisin yüzünde vatan gülüşü
Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei:
"Eğer para basmak fakirliği bitirseydi, diploma basmak da aptallığı bitirirdi"
Horatiler'in Yemini, 1784.
Jasques-Louis David 1748 yılında doğmuş Fransız ressamdir. XVI. Louis' in ressamı olan Jasques-Louis David, Fransız Devrimi sırasında resimler yapmıştır. David'in en ünlü tablolarından biri olan cumhuriyetçi faziletine övgüsü Horatiler'in Yemini adlı resmiydi.
Horatiler Horatius'un üç oğluydu, Roma ile düşmanlarından biri anlaşmazlıkların savaşarak değil de iki taraftan üçer adamın birbirleriyle dövüşerek halletmeye karar vermeleriyle birlikte Roma'nın savunucuları olarak seçilmişlerdi. David'in resminde baba oğullarına Roma'ya bağlılık yemini verdirmektedir. Ellerini kılıçlarının üstüne koyup kollarını kaldırarak cumhuriyetçi selamı veriyorlar ki daha sonra Nazi selamı da aynı şekilde yapılmıştır. Kadınlar -askerlerin anne ve kız kardeşleri- gene genç erkekler yola çıkarken ağlayarak insana özgü zayıflıklarını sergilerler. Kız kardeş bilhassa kederlidir çünkü diğer taraf adına savaşacak adamlardan biriyle nişanlıdır.
Bu acımasız, dehşet verici, ölümüne savaşı Livy şahane bir biçimde tanımlamıştır. Yalnızca bir adam hayatta kalır, Horatius'un oğullarından biri, yani Roma kazanmıştır. Zafer kazanmış adam eve geldiğinde kız kardeşini ağlarken görür, çünkü nişanlısını erkek kardeşi öldürmüştür. Adam kılıcını çıkarır ve kız kardeşini öldürür; çünkü kardeşi kendisinin ve Roma'nın zaferine sevineceği yerde ağlamaktadır. Yine buradaki mesaj ailenin devlet hizmeti uğruna feda edilmesi gerektiğidir. Erkek kardeş mahkemeye çıkarılır ama çabucak suçsuz bulunur. Baba mahkemeye çıkagelir, kızını eleştirir ve oğlunun kurtulmasına yardım eder.
Not 3
Bana bir tane imam veya memur gelmesin ki nasibini alıp gitmesin!
İyi bir nasip aldığı şimdiye dek görülmedi...
Onlar nasıl takılıyorsa öyle davranıyorum.
Dışarıda(özel sektör) korkunç bir ABELE UBELE sesinden çekiniyorlar...
Üretimi ve markalaşması olmayanlar sizi...
Markalaşmayı devlet memuru olan bir profesör söylüyor ondan yazdım... 🤣🤔
Aptalı çok olan bir yerin tebessüm edeni olacaksın ki yarın öbür gün elinin altına köle olarak geldiğinde utanması olsun!
"... Müslümanlar bütün işlerinde Peygamber Efendimiz'e müracaat ediyorlardı. Böylece Muhammed Aleyhisselam devlet reisliği, kadı ve ordu komutanlığı işlerini bizzat görüyordu. Seriyyelere komutanlar tayin ediyor, Medine dışına gönderiyordu. Böylece Peygamber Efendimiz, Medine'de ikamete başladığı ilk günden itibaren devletini kurmuş oldu... "( Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil)
Bir insan nasıl Müslüman olup da" devletin dini olmaz, devlet laik olmalıdır" diyebilir. Bakıldığı zaman tek ve ulu önderimiz olan Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) devlet yöneticisi idi. Kendi kurmuş olduğu devletini Allah(c.c) 'tan Cebrail (a.s) vasıtası ile aldığı vahiylerle yönetiyordu. Çarşıda, pazarda, mahkemede, günlük yaşamda Kur'an-ı Kerim' in Ayet-i Kerim-e'lerine uygun davranışlar sergileniyordu. Müslümanların Hz. Peygamber'i örnek alması, hayatına rehber kabul etmesi gerekmektedir. Allah bizi kendine layık kul Habibine layık ümmet eylesin İnşaallah.