Bilal Can yazdı: Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi VIII "Şifahî bir kültürün izlerini taşıyoruz her birimiz. Her birimizin üzerinde okunmuş uzun uzun üç İhlas, birer Fâtiha, Nâs ve Felak’lar var." edebifikir.com/deneme/tarhana-...
Reklam
Uzunca ama okunulası...
*Belki* Kendimizi dışarılara atmak cesaret ister. Bir huzursuzluk sarmalının içinde debelenmek, bir boğuntu duygusuna birebir dâhil olmak tetikleyici olur. *Bu ortamdan çıkmak, arada bir soluklanmak, biraz olsun nefes almak isterseniz, gitmelisiniz buralardan, ne yapıp edip ayrılmak zorundasınız.* Bütün bunları göze almazsanız hayatınız bir
“Eksiksiz karşılıklı şeffaflık diye bir şey olsaydı, insanların birbirleriyle kurdukları ilişkiler hayal edilemeyecek şekilde değişirdi.” [Georg Simmel / Gizliliğin ve Gizli Toplumların Sosyolojisi / @pinhankitap]
Bir Türk Dili ve Edebiyatı Öğrencisi İçin Akademik Okuma Listesi Önerisi:
1)Metin And-Türk Tiyatro Tarihi 2)Metin And-Türk Tiyatrosunun Evreleri 3)Barış Acar-Bitmeyen Tanzimat 4)Beşir Ayvazoğlu-1924:Bir Fotoğrafın Uzun Öyküsü 5) Terry Eagleton-Edebiyat Teorisi 6)İlber Ortaylı-İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı 7)İnci Enginün-Yeni Türk Edebiyatı:Tanzimat’tan Cumhuriyet'e 8)İnci Enginün-Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı
Ahlakî fedailik / Kolektif toplumda özveri
Seferberlikte, halkın açlıktan ot yediği bir zamanda idi. Şarktan, Ermeni katliamına uğrayan topraklardan, halk perişan bir halde akın akın güneye iniyordu. Kendilerine yük oluyor diye çocuklarını yollarda bırakmak zorunda kalan anneler vardı. O zaman Birecik ve Urfa arasındaki bir köyde zengin bir Türkmen beyi oturuyordu. Van ve Erzurum taraflarından gelen bütün göçmenleri, bu Türkmen reisi, uğrak olan köyünde misafir edermiş. Her gün develerle buğday çuvalları değirmene giderken, onları değirmenden gelen develer karşılarmış. Aşiret reisi bütün buğday ambarlarının kapılarını göçmenlere açmış. Fakat yeni mahsulün çıkmasına bir aya kala, ambardaki buğdaylar tükenmiş. Bu arada göçmen kafilesi de köye yığılmakta devam ediyormuş. Nihayet bir şafak vakti, son buğday çuvallarını değirmene yollarken aşiret reisi de oğulları ve kızları ile atlara binerek değirmenin yolunu tutmuşlar; ve bir daha geri dönmemek üzere köylerini terketmişler. Türkmen beyine bu hareketinin sebebi sorulduğu zaman gözleri dolu dolu: "Ben bu konukların önüne hangi yüzle çıkayım? Artık bu iller bize haramdır" demiş ve atını güneye sürerek gözden kaybolmuş; gidiş o gidiş [335] [335] Bana bu vak'ayı anlatan Faik Efendi isminde bir zattır. Kendisi, şimdi Antep Milletvekili olan mühendis Cevdet San'ın babasıdır. O, bu vak'ayı bizzat orada bulunanlardan dinlemiş.
Cahit Tanyol
Cahit Tanyol
Örf ve Adetler Sosyolojisi Bakımından San'at ve Ahlak, Aşirî (Kabilelerin teşekkülü) Cemiyetlerde Sanat ve Ahlak, Misafirperverler, Sayfa 162 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1954
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.