Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şüphesiz Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
Bismillahirrahmânirrahîm. Elem tera keyfe fe'ale rabbüke biashâbilfîl Elem yec'al keydehüm fî tadlîl Ve ersele aleyhim tayran ebâbîl Termîhim bihicâratin min siccîl Fece'alehüm ke'asfin me'kûl Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine! Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı. Onlara balçıktan pişirilmiş sert taşlar atıyorlardı. Derken onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi kılıverdi.
#RafahOnFire
Sırtında bir su damlasıyla koşuşturan karıncaya sormuş fil “ne yapıyorsun sen?” diye. “Ormandaki yangını söndürmeye çalışıyorum” diye yanıtlamış karınca. “Arkadaş, minnacık bir karıncasın!.. Etin ne budun ne?.. Ezileceksin şimdi bu hengâmede çekil kenara. Senin taşıdığın damlayla söner mi bu yangın?” diye soran file yanıt vermiş karınca: “Olsun.. Hiç olmazsa tarafımız belli olur!”
Reklam
Fil suresini 5 yaşından itibaren öğrenmiş çocuklar, 30 yaşına geldiklerinde “sigortalı olmazsam aç kalırım” dememeliydiler! “Mercimekten küçük taş ile koca fili deviren Allah, bu kainatta beni aç bırakmaz” demeliydiler. • Nureddin Yıldız
"Altıncı filo fil oldu, öyle bir büyük bahadır Belki de sultan mamut ki çıkarır yenilgisini bakadurur Eskimiş çeyiz sandığından cenin halinde bir halkın Mizanasında yıldızlar; gemilerde zalim var" * Hüsnü Arkan / Hiçe Doğru'dan / Nisyan
Düşüncelerden oluşan sessiz sakin bir fil bahçenize dalınca ne yapmalı ?
Reklam
EBREHE’NİN ORDUSUNDA BULUNANLARIN AKIBETİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Fîl Sûresi’ni, Kureyş kavmine okuduğunda, Fil Vak‘asına şahitlik etmiş olan nice kimseler vardı. Bundan dolayı Hazret-i Allah, bu hâdiseyi anlatan sûre-i celîle’ye: “Elem tera... (Görmedin mi?)” buyurarak başladı. Mekke-i Mükerreme’de bulunan herkes, Ebrehe’nin ordusundaki fili sevk eden iki kişinin daha sonra âmâ olduklarını ve insanlardan dilendiğini görmüşlerdir. Hattâ Fil Vak’ası’ndan yıllar sonra dünyaya gelen Âişe-i Sıddîka (r.anhâ) vâlidemiz şöyle buyurmuştur: “Ben, fili sevk edenin ve bakıcısının, gözleri görmez ve ayakları tutmaz bir hâlde Mekke-i Mükerreme’de, sürüne sürüne insanlardan yiyecek dilendiklerini gördüm.”
EBREHE’NİN ORDUSUNDA BULUNANLARIN AKIBETİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Fîl Sûresi’ni, Kureyş kavmine okuduğunda, Fil Vak‘asına şahitlik etmiş olan nice kimseler vardı. Bundan dolayı Hazret-i Allah, bu hâdiseyi anlatan sûre-i celîle’ye: “Elem tera... (Görmedin mi?)” buyurarak başladı. Mekke-i Mükerreme’de bulunan herkes, Ebrehe’nin ordusundaki fili sevk eden iki kişinin daha sonra âmâ olduklarını ve insanlardan dilendiğini görmüşlerdir. Hattâ Fil Vak’ası’ndan yıllar sonra dünyaya gelen Âişe-i Sıddîka (r.anhâ) vâlidemiz şöyle buyurmuştur: “Ben, fili sevk edenin ve bakıcısının, gözleri görmez ve ayakları tutmaz bir hâlde Mekke-i Mükerreme’de, sürüne sürüne insanlardan yiyecek dilendiklerini gördüm.”
FİL VAK‘ASI -3
Mekke-i Mükerreme ahâlîsi, Ebrehe’nin ordusundan kalan mal ve eşyaları aldılar. Bu seneye Araplar, Fil Senesi dediler. Bu hâdise, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) dünyayı şereflendirmelerinden 50 veya 55 gün evvel meydana geldi. O sene, Hz. Âmine, Hâtemü’l-Enbiyâ Efendimize hamile kalmış ve Hz. Abdullâh’ın alnındaki nur, Hz. Âmine validemizin
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.