Hayal
Kalın gövdeli, uzun ve yaşlı ağaçların koyu ve serin gölgeliğine kurulmuş bir hamağa uzansam, yanı başımda, dışı buğulanmış, ağzına beyaz dantel bir örtü örtülmüş bir sürahide, içine limon kabuklan rendelenmiş limonata olsa, ağaçların bittiği yerde, iri taneleri güneş ışıklarıyla bal rengine dönmüş üzüm salkımları taşıyan bir bağ uzansa.
Bir guguk
Ben sana buralardan ne alayım,
Bir top güneş,
Bir top bulut ,
Bir top umut alayım...
Biliyor musun,
Hiç pişman değilim seni sevdiğime.
Varsın her gece,
Her gündüz,
Her Salı,
Her arife gününde,
Her bayram sabahında,
Her zemheride,
Her cemre düştüğünde,
Yağan her yağmurda,
Esen her deli rüzgarda,
Güneş batıdan doğup,
Doğudan battığında,
Yaksın canımı,
Sızlatsın içimi sensizlik.
Ben seni candan öte can bildim,
Ömrüme ömür bildim.
Ne yapar bana sensizlik,
Sen beni bilmesen de...
'böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur." unutalım..
Kayıplarımız hep oldu
Aklımızdan sorsana
Ya canım ?
Kalplerimize dokunsana
Eksik yanımı sorsana
Gözlerinde
Gurbet kuşları saldım
Ulasmadımı
Yanar içimiz ne çiçek kaldı ne caň
Kanar içimiz
Duyulmadımı feryadım
Ruhuma sorsana
Gözlerine bir baksana
Sevdamı sorsana
Akar gözlerim
Yanar canan bir daha güneş doğar mı
Kanar mı bu canan
Huzur bulur mu yitip giden can
Sensiz nefes kalırmı canan
Öldüm ben can sen bir sümbül ek canan
Belki güneş bir gün ikimiz için doğar...
Belki korkulari hayellerimiz boğar...
O masal günü gelinceye kadar
Susuyorum...
Güneş her gün doğdu ayı görebilmek için, ay her gece battı güneşin doğabilmesi için...
Geceye yenilmeyen her insana, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır.
| Sezai Karakoç
Güneş yalnız senin ufkundan doğar
Geceler ise gözlerinin karası
Başlayınca anlatmaya sen
Karaya vuran dalgalar eşlik eder sesine