Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama Yarım saat erkene kurulsun saatin. Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin.. Pencereni aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin...
Benzemez insan dostlarıma/ Ağaçlar gölgesini esirgemez/ Güneş köpeğimden daha sadık/ Dizlerime sıçrar ellerimi ısıtır/ Karşılık beklemeden/ Hele kuşlar/ Avcılara bile kin beslemezler.” Oktay Rıfat'ın “Gün Sonu Konuşması” şiiri böyle biter. Mahsusmahal için aklımda harfler, kâğıda, dünyaya, insana her baktığımda, bu dizeler sözden önce halkalandı
Reklam
Faili meçhul cinayetler arasında kalmış , kendi cesedini aramaya koyulmuş, kazanan insanlar arasinda kaybedenleri arayan bir adamın hikayesi bu... Cinayetten önceki gün... Kazanmış insanların arasında kalan kendisinide kazanmış gibi hisseden ama asla kazanamayan bir insanim. Tek çareyi ölmekte arayan, ama ölmemiş sadece yıkıntı halinde bulunan enkazlar arasında yok olmayı bekleyen insanim. İçinde ki bütün duyguları alınmış elinde sadece nefret duygusuyla hayatta tutunan insanim. Umut ve vicdan arasında kalmış ve umudun birgün kurtaracagina inanmis insanim. Kendi yıkıntısından başka kaybedecek tek şeyi canı olan insanim... Cinayet günü... Kendi Yüreğindeki son kalan kişiliğini öldürmeye hazırlanan bunuda intihar süsü verecek olan kişiyim. Nefretle anlaşma yapan ve yaptığı anlaşmada ruhunu, nefrete satan insanım. Bu saatten sonra hicbirseyin duzelmiycegine inanan ama hala içinde yitirmedigine inandığı kazanmak duygusuna bağlı olan insanım. Ben inşası devam ederken inşa edenin düşünmekten bıktığı, oldum olası kendi yıkıntısından başka hiçbir şeyi olmayan yıkıntınin parçasıyim... Cinayet işlendiği günden sonra... Susmanin en büyük cevap olduğu ve sustukça bu dünyada kazanan insanlar arasında kalan kişiyim. Affetmenin erdem olduğu ve affedince güçlü olacağına inanan kişiyim. Bütün kaybettiklerini kazanmış olduğu güç duygusuna bağlayan ve onlara iyki vardılar diyebilme gucune erişmiş insanim. Benliğinden sıkılmış ama gayet rahat davranan ruhun sahibiyim. Bundan sonra rüzgar gibi esip , güneş gibi parildayim , deniz gibi mavi olmayi dileyen insanım. Kaybetmeyi göze alarak savaşmaya devam edecek insanim...
Düşünsene,onu çok seviyorsun o kötü biri olamaz,olmamalı.Ama sevmeye devam ediyorsun.Bakışlarını,ellerini,baktığı herşeyi.Sorun ne biliyor musun Ee...? Eğer sen zannettiğim adam değilsen,şu hayatta artık nefret edeceğim çok şey var demektir.Yürüdüğüm yollar,dinlediğim şarkılar,tenine değen güneş,seni sen yapan,senin sevdiğin herşey,ben dahil herşeyden nefret edeceğim.Ama devam edeceğim sevmeye çünkü insan devam eder sevmeye E. Bakışların bakışlarımı kucaklasaydı hiç değilse gözlerimiz sevgili olsaydı böyle uzaktan.Ben yinede dünyayı affedebilirdim. Merhem bulamadığım yaralarımın olmadığı anlamına gelmez ki.Benim yaram sensin hiç kapanmasını,bitmesini,sonunun gelmesini istemediğim en büyük yaram. Bu kadar kör olamazsın ,olmamalısın. Yıldızlara bakıpta hayalini kurduğum kişi giderse diğer herkes niye dursun ki.. EVET,SENİ SEVİYORUM !!
Saçların uçuşurdu rüzgardan. Yanından seni seyrederdim. Güneş yakardı, deniz yanardı.. Sen konuşurdun, dinlerdim. Gülerdin.. Susardın, düşünürdün. Benimle el - ele yürürdün.. Yol biterdi. Görmezdim seni.. Zaman yıl yıl geçerdi. Uzaktan, çok uzaklardan Seni seyrederdim. Özdemir Asaf / Seni Seyrederdim
Bu yıl keşf etdiğim benim için özel 10 kitap: 1.Uçurtma Avcısı-Khaled Hosseini ( bu kitapta hiçmi gülmedim, evet hiç gülmedim ) 2.Ustam ve Ben - Elif Şafak ( yeri başka bu kitapın Çoto deyince yüzüm güler ) 3.Şeker Portakalı-José Mauro De Vasconcelos ( ağladığım ilk kitaptır kendileri :) ) 4.Yağmur sonrası-Sarah Jio ( aşk kitabı deyince henüz aklıma bu kitap gelir ) 5. Beyaz gemi- Cengiz Aytmatov ( Orozkulu öldüresim geldi :) Sonu şaşırtıcı güzel bitti ) 6.Fareler ve İnsanlar-John Steinbeck (aşktan başka da şeyler var hayatta sadakat ve dostluk gibi ) 7.Bin muhteşem güneş- Khaled Hosseini ( Khaled Hosseiniye şapka çıkarasım geldi kadınları bu kadar derinden anladığı için ) 8.Aşk- Elif Şafak ( bu kitap özeldir çünki yarım bırakıp ardından 1 yıl sonra başlamıştım ) 9.Böğürtlen kışı- Sarah Jio ( bir oyuncak ayı için bile gözleri dolarmı insanın :)) ) 10.Leyla- Alexandra Cavelius (2014ün tüylerimi diken diken eden kitabı)
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.