"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
AYŞE KULİN MEKTUBU...
Sayın Cumhurbaşkanım,
Şu sıralar size açık mektup yazmak pek moda. Bir mektup da benden olsun dedim, izninizle. Ben, basın ve ifade özgürlüklerine, hukuk devleti olmanın zaruretine, süregelmekte olan iç savaşın açtığı yaralara değinmeyeceğim.
Ben size, önemseyeceğinizi umarak, bu toz dumanda gözden kaçmakta olan bir
Tarih Okumama Listesi :)
Öncelikle herkese Merhabalar…
Bu site için bir liste hazırlamaya karar verdim. Peki ama ne listesi?
Kimi okumamak gerektiği listesi :D
Bu yazıyı daha doğrusu listeyi diyelim neden hazırladım veya hazırlama gereği hissettim?
Şöyle ki; bu sitede geçirdiğim yaklaşık iki sene sonrasında şunu gözlemledim; birçok kişi tarih okuması yaparken
Zümrüt Apartmanı, Mahrem, Gece Sesleri
Ayşe Kulin, Gece Sesleri
Elif Şafak, Mahrem
Abdullah Şevki, Zümrüt Apartmanı
Her hafta hastalıklı bir beynin eylemleri gündeme oturuyor ve hafta boyunca söylemlerin temelini teşkil ediyor.
Son yıllarda öyle çoğaldılar ki.
Günlük hayat içinde kadın, sizin gibi zihniyet yoksunları yüzünden güvenli bir hayat sürdüremeyecek mi ? Yolda, araçta, markette, okulda, işte kendini bilmez bir sapık tarafından şiddetin bin türlüsüne uğramaları an meselesi oldu.
Tanıyıp tanımamanız, akraba eş dost arkadaş sevgili koca olmanız gerekli değil, Adam kafasında yarattığı dünyanın hayaliyle geçerli bir sebeple eylemde bulunabiliyor.
Bu kadar basit !
Bu kadar rahat !
Bu kadar edepsizce !
Bu kadar cesaretle !
Ve bazı insanlar buna müsamaha gösterip 'Hür irade !' Diyerek bunu meşrulaştırmaya çalışıyor.
Gündelik hayattan bunalıp kendimizi rahatlattığımız, özümüze döndüğümüz, kendimizi bulduğumuz kitaplara da göz dikmişsiniz. El İnsaf be !
Ülke insanının toplu bir psikiyatrik tedaviye, zihninin resetlenip yeniden şekillendirileceği bir sürece ihtiyacı var. İnsan beynini, düşünce yapısını, paradigmasını değiştirmeden;
hukuk, eğitim, öğretim değişikliğinden söz edemeyiz.
Maalesef biz epey bir süre kaybettik evren üzerinde insanlık tarihi adına. İnsan olmayı yeniden öğrenmeli, kadın ve erkek olarak yaşamayı, doğayla bütünleşmeyi, değerleri, etik kuralları, görev bilincini, sorumlulukları, hayatın özünü kavramayı ne ara unuttuk ?
Müthiş bir yazı, mutlaka okuyun!
Gülelim mi Ağlayalım mı?
Dikkat!
Bu satırları okumaya başlayıp, bitirdiğiniz an, en az bir kadın şiddet görmüş olacak. Belki de en az bir Kadın cinayete kurban gitmiş olacak.
Kadın...
Herkesin adını andığı ama sadece anmakla kaldığı bir varlık. Kendisi hariç herkesin onlar hakkında söz hakkı sahibi olduğu düşünülen bir varlık. Hatta benim bile
Kemalist Rejimin Hasta ettiği Kadın & Seçme ve Seçilme Hakkı
Kemalist rejimin övündüğü inkılapların başında “Kadınlara seçme ve seçilme hakkının” verilmesi ve Isviçre’den alınan Medeni Kanun gelir.
Halbuki gerçekler hiç de öyle değil. Kadınlar üzerine yaptığı yayınlarla dikkat çeken Prof. Dr. Ömer Çaha’ya göre 1926’da Isviçre’den alınan