Dökülür ardım sıra güneşin,gözü uykulu ışıkları
Öyle yorgun,öyle çocuksu, öylesine parlak.
Dokunur çimenin saf tebessümüne,
Taze bir yağmur gibi ferah olur nefesi
Peşim sıra takılır hindibalar ayaklarıma,
Bir yavru kedi munisliğinde mırıltılarını duyarım.
Öylesine kimsesiz, öylesine sadık.
Avucuma dökülür kelebeğin renkli kanatlarının tozu
Beyazı, kırmızısı ,moru bulaşır yüreğimin rengine
Öylesine canlı ,öylesine umutlu.
Yıkar yağmur kaldırımların yüzündeki tozu,
Bir anne şefkati gibi öylesine merhametli.
Gömleğimin eteğine saklanır bir yaramaz rüzgar Öylesine çocuk ,öylesine yaramaz , öylesine masum.
Deli gibi koşarım yaban sokaklar arasında
Yüreğim bağırır,sesim susar, gökyüzü kucaklar
Öylesine sitemkar ,öylesine hayalperest